Düğün arabası cenaze arabası olanlar,
doğum gününde ölenler,
sizi hassiktir çatrağından geçiren şarkılar,
bir yere vurup kaybolan araba farı şarkılar,
vuruyorlar notaların sihirli küresini kafama.
Eski bir falcının küresinde unutuldum,
grekoromen yasasını ihlal etti yaşam düşlerimde,
düşerlerimden düşmedim de,
takılı mı kaldım, orası meçhul.
En çok,
en çok bir yalanı yaşamaktan korktum,
steplere ait metropolde büyümüş postum,
postumun alın yazısı bana ait,
ben öldürdüm kendimi,
kendi kendimi öptüm sonra kanattım,
x’e en büyük değeri ben verdim,
yıkıldı bina, kaçıştı insanlar,
ben binaydım o histeri vakitlerde,
demonik şiirler yazdım,
tanrıları değil, nymph’ları sevdim,
tanrılar benim için ölemezdi,
nymph’lar ölürdü bir tek,
kobalttan çoğalan bu döngüye
alüminyum olarak indim,
hangi kimyager birleştirecek bizi,
kalıtsal bir hüznün ilk taşıyıcısıydım,
acil umut nakli gerekiyor şakaklarıma,
karanlıkta karanlıkla bulmalıyım yolumu,
ışık uçar gider, ışık yiter,
güvenmem sahte prizlerin
insan yapımı gerilimine,
tinimin pili, yolumun ampulü olurum.
Satıcının elinde fazla kalmış insanoğlu,
furya olmuş da zararına satılıyor,
Tanrı sevgisinden değil,
lanetinden ölemiyor,
ahir zaman gelişimi müjdeliyor,
alnımdaki şair yazısın,
yalnızca defalarca ölen görebiliyor