“Sonunu bildiğin karanlığa, aydınlığa çıkmak umuduyla girersen, 

karadelik seni de içine çeker.

İşte susmak, durmak, beklemeden kalmak 

Hakikat olur.”


Deniz bile sustu

Kuşlar uçarken kalıyorlar, akıllanmışlar.

Densiz gece kar yağarken bile acımasız.

Sabah olsun kurtulacağım,

Bu gece son.


Çiçekler baharı bekledi.

Bildiler ki bahar gelecekti.

Ben neyi bekledim böyle gecelerce? 

Bitmeyen sevda ateşiyle,

Hiç gitmeyenin geleceğim vaadini mi?


Bu ay da bitti.

Neden düşmedi kuruyan sonbahar kalıntıları?

Kış aldatıcı soğuğuyla karını bıraktı.

Soysuz yapraklar hala ne diye konuşuyordu?

İnsanlar benim duyduğumu nasıl duymuyordu?


Güneşten sıcak gülüşün

Bir anda silinir mi yürekten?

Belki görseydim keserdim ellerimi,

Ondan göstermediler güzelliğini.

O ki en doğrusunu bilendir.


Deniz niye anlatmıyor artık?

Yüzünden tebessüm mü eksik, niye küs gökyüzü?

Rüzgâr niye kulağıma fısıldamıyor adını?

Gönlüne kara bulut mu çöktü?

Bilemiyorum.


Manası var mı bu ihtirasın?

Manası olsa yitirmez mi anlamını?

Yeknesak yazılanı anlıyor musun dil-sitanım?

Sen bana uğruyor musun,

Uğrayıp istihza ediyor musun?


Her akşam saat altıyı bulup

Gönlüme sen vurunca,

Yalanlarımı büyütüyorum aynaya.

Kani değilse de kalbim, 

Sükut edişiyle anlıyor duvarlar; 

Bu gece son.