Gözlerin kapansın. Sen başka bir insansın. Kıyamet, çığlıklar... Renk yok. Sadece siyah, beyaz ve daha fazla gri. Ölenler ve kalanlar... Kalanlar da ölmüş gibi olacaklar. Düzelmeyecek, nasıl düzelsin? İnsan nasıl unutsun? Unutmaz, unutamaz. Ben başkası oluyorum, başkasıymış gibi yazıyorum. Hayır, bu gerçekten ben değilim. Bana inanmalısınız. Kalbin hızlı hızlı atıyor ve gerçekten ağrıyor. Hissediyorsun. Belki de bu gerçek savaş. Kendini başkası yerine koyuyorsun, tıpkı oradaymışsın gibi. Daha önce hiç olmadığın yerde. Bu nasıl mümkün olabilir? Sen acaba bir başkası mıydın daha önce? Acaba senin genlerinde mi bunlar? Yoksa nasıl mümkün? Belki de uyduruyorum, sadece uyduruyorum.
Bugün bu kısır döngünün içinden çıkmaya çalıştım. Belki eylemlerim bunu göstermedi fakat düşüncede bunu denedim. Ve şu an buradaysam bunu başarmışım demektir. Böyle olduğu için garip bir tebessüm hissediyorum fakat diğer yanım (binlercesinden biri) çok fazla memnun olmamamı söylüyor. Çünkü şımarık yanım (bu da diğer yanlarımdan sadece biridir) bu durumu fırsat bilebilirmiş. Ben ne zırvalıyorum? Komik değil ama bunlar, gerçekten değil. Bunu okuyan kimse, çok ciddi olduğumu bilmelisiniz. Ben şu anda gülmüyorum. Belki bir yıl önce "Ne kadar da komik değil mi?" yazardım ama artık komik bir yanı kalmadı bu durumun. İkimiz, üçümüz, dördümüz, binlercemiz daha da olgunlaştık.
Omuzların düştü. Yine neden veya neyden sızlanıyorsun? Buna hakkın yok, buna gerçekten hakkım yok. Çok aç gözlü, iştahlı, doymak bilmeyen insanlar olduk. Burada eleştirim kendime. Aslında "oldum" demem daha doğru değil mi? Bitkinlik, uyku hali, durağanlık... Belki sadece tembelim. Ama değilim, değilim. Tembeller düşünmezler bile. Eğer gerçekten tembellerse düşünmemelidirler. Ben düşünüyorsam tembel değilimdir. O zaman başka bir şey. Beni hor görmeyin, abartıyorum sanmayın, ilgi çekmek aklımın ucunda bile değil.
Bitti, bugün düşüncelerim bu kadardı. Daha fazlası gelmiyor, beynim çalışmıyor. Belki de uykum geldiğindendir. Bugün tren yeniden istasyondan kalktı. Uzun süredir aynı istasyondaydı. Makinisti uyudu, görevliler fark etmedi, insanlar bilet bile almadı. Boş da olsa yoluna devam ediyor şimdi. Uzun geceler ve gündüzler geçecek yeniden. Zaman geçecek, durmayacak, devam edecek. Ben en azından istasyonlarda mola vereceğim, zaman kadar yorulmayacağım. Umarım artık iyi anlaşıp yanımıza gerçek huzur ve saadeti de koyarız. Bunu demekle şu an huzursuzum demek istemem. Sadece bu tarif edemediğim yorgunluğun başka trene binmesinden bahsediyorum. Makinist buharlı treni çalıştırdı ve tren istasyondan kalktı. Belki de çığlıklara, siyah, beyaz ve griye doğru gidiyoruz. Evet, kış, soğuk, buhar, çamur, gürültü. Göreceğim, göreceğiz.