Hangimiz bakmadık ki zaman zaman gökyüzüne? Hangimiz bulutları benzetmedik farklı farklı şeylere? Özellikle birden çok kişinin beraber baktığı aynı buluta farklı anlamlar yüklemesi, onları farklı şeylere benzetmesi dikkatimi çekmiştir. Biri aynı bulutu şapkaya benzetirken bir diğeri demliğe benzetir mesela. Nedendir bu diye kendime sorduğumda verdiğim cevap genel olarak “bireylerin yaşam tecrübelerinin farklılıkları” olmuştur. Ne demek şimdi bu? Sonuçta aynı şeye bakıyoruz ve farklı yorumluyoruz. Evet ama bir de şu açıdan bakalım, hangimiz bir başkasının hayatını yaşadık ki? Peki, başkasının hayatını yaşamak ve aynı şeye bakıp farklı algılamak arasındaki ilişki ne? Şöyle ki baktığımız bulut parçalarını bir şeylere benzetmek hayal gücümüz sayesinde değil diyen var mı? Peki hayal gücümüzü neler oluşturuyor? İşte asıl mesele burada ayyuka çıkıyor. Hepimiz bir şeyler yaşıyoruz, okuyoruz ve bunlardan kendimize çıkarımlar yapıyoruz. Bu çıkarımlar yaşam tecrübemizi ve yaşam tecrübemiz de hayal gücümüzü oluşturuyor. Aslında ulaşmak istediğim nokta buradan çok farklı ama hedefe gidiyorum. Hadi bir daha değişiklik yapıp bir benzeşim yaratalım. Şimdi aynı bulutlara bakmak gibi hayatın içinde de karşılaştığımız olay ve olgulara bakıyoruz ve bunları da bir şekilde anlamlandırıyoruz. Kendimizce yorumluyoruz. Ve aynı olgu ve olaylara farklı anlamlar yüklüyor ve yorumlar yapıyoruz. En ufacık bir bulut parçasına bile farklılaşan hayal gücümüz sonucu farklı anlamlar yükleyen bizler nasıl olur da hayatın içinde karşılaştığımız olgu ve olaylara aynı yorumları yapmayı, aynı anlamlar yüklemeyi bekleyebiliriz ki? Bu sorularla uğraşmamın temel nedeni de aslında benim yaşamsal tecrübem. Bazı anlar kendime soruyorum bu kadar net şeyler nasıl bu kadar farklı anlaşılabilir diye ama gördüğünüz gibi böyle bir çıkarımla karşınıza geldim. Yani demem o ki ne siz başkası gibi ne de bir başkası siz gibi bulutlara, olaylara, olgulara ve hayata anlam yükleyebilir. Yaşamadığımız hayatların yaşamı algılayış ve yorumlayış biçimini yargılamak kolay, asıl mesele anlayabilmek. Bir başkasının ne anladığını değil, neden ve niçin farklı anlayabileceğini... Çünkü ne yaparsak yapalım ne o biz olabilir ne de biz, o olabiliriz. Fakat en nihayetinde birbirimizin farklı anlayış, kavrayış ve hayal gücü olduğu ve bunların yaşam tecrübesi farkı nedeniyle bir seçenek değil, neredeyse bir zorunluluk olduğunu kavrayabiliriz. Yine de siz bulutlara bakmayan ve bulutlara bakınca sadece bulut gören gökyüzü düşmanları ve hayal gücü engellilerine dikkat ediniz.