Masallara neden hep mutlu son yazıldı? Her zaman iyiler kazandı. Her şeyin her zaman güzel biteceğine inandırıldık. Kocaman hayaller düşledik korkmadan.
Küçükken çirkin tırtılın kozasından harikulade bir kelebek olarak çıktığını, ağustos böceğinin başı sıkıştığında karıncanın ona yardım ettiğini, prensesin ölüm uykusundan bir öpücükle uyandırıldığını görünce bahtiyar olurduk. Derken biz büyüdük ve kelebeğin birkaç gün içinde öldüğünü, ağustos böceğinin sıkışınca karıncayı bile yediğini, prenses dahi olsa ölenlerin bir daha uyanamadığını öğrendik ve nedense hep bedbaht olduk. Her masalın sonu güzel bitmezmiş, ruhumuzu acıta acıta öğrendik hakikati. Sahi, hayal kurmayalı ne kadar uzun zaman geçti, fark edemedik.