Bulut olmak isterdim büyüyünce.

Tabiatımın, canımı yakan gelgitlerimin, dağılıp dağılıp toplanmalarımın, yeryüzüne hep güzel yansımasını isterdim.

Hırçın rüzgar güya tutup savursaydı beni. Ben dans ediyor olsaydım gökyüzünde.

Ayın en nefis hallerini hep en ön sıradan izleseydim. Yeryüzüne yansımasına güzelliklerden güzellik katsaydım. Hatta bazen saklasaydım onu kendime. Yıldızlar yağsaydı üzerime.

Uçak yolcularını kucaklasaydım. Bir de benim gözümden gösterseydim onlara gökyüzünü ve yeryüzünü.

Kuşlarla arkadaş olsaydım, saklambaç oynasaydık beraber.

Deniz kardeşim olsaydı mesela. Yoldaşlık etseydik birbirimize. Ben ona kuşlarımı anlatsaydım, o bana balıklarını. Birbirimize karışsaydık, birbirimize katsaydık sevgimizden. Çoğaltsaydık birbirimizi, yok oluruz diye korkmadan.

Sonra, güneşin binbir renklerini boyansaydım. Pembe, mor, mavi, turuncu...

Kızdığımda demir grisine dönseydi çehrem, iç karartsaydım kimse gücenir mi demeden. Ama sonra kin tutamayıp yağsaydım sevdiklerimin üzerine hoyratça. Sevenim sevmeyenim belli olsaydı.

İnsanlara söylemeden sevseydim, sevilseydim. Hiç ses etmeden anlatsaydım onlara: "Bak bulutlara, gökyüzünde şenlik var."

Hediyeler verseydim, en çok çocuklara. "Baba bak buluttan bir dinazor!"

Sevilmek diye bir derdim olmasaydı hiç. Ben orada öylece birbirinden nefis resimler çizseydim. Bakmasını bilenle buluşsaydık.

En iyi bildiğim şey var olmak olsaydı, ama bazen de en iyi ben kaybolsaydım.

En keyifli ânım gökyüzüne çerçeve olduğum ân olsaydı.

Mutsuz insanlara, "Kaldır başını gökyüzüne bak. Arada kaybolsam da buradayım. Sen yeter ki ara sıra şemsiyeni aramızdan kaldır. Gözyaşına karışayım. İçinin yangınına yağmur olup yağayım. Boynu bükük kalsan da sorun değil. Ben yerde de bulurum seni."


Bir bulut olsaydım, bu ağlamalarım hep özlem derdim. Kimse garipsemezdi yerli yersiz ağlamalarımı, şarkı gibi dinlerdi belki. Çığlıklarım kimisini ürpertse de, kalbindeki çığlıkları susturamayanlar huzur verirdi belki.


Bir bulut olsaydım, yalnız olmaktan korkmazdım. Tüm yeryüzünü dolaşırdım, gökyüzünden yağmur olup... Her cana değerdim. Kimisine hayat suyu olur, kimisinin yangınlarını dindirirdim. Kurumuş toprağın çatlaklarına değer, "Daha bitmedi..." derdim.


Bir bulut olsaydım, damarlarında dolaşırdım tüm dünyanın. Görmediğim güzellik kalmazdı.

Ve sonra yine döner uzanırdım boylu boyunca gökyüzü yatağıma.