Orta Çağ'da On Binlerce Kişinin Katledilmesine Sebep Olan Tarihi Olay: Cadı Avcılığı.


Orta Çağ Avrupa'sında epeyce uzun bir dönem binlerce

"bilge kadının" katledildiğini biliyor muydunuz?


O dönemlerde cadılık, şeytanla işbirliği yapan, ruhunu şeytana satıp karşılığında doğa üstü yetenekler ve büyücülük elde eden (genelde kadınlar) üzerinden kurgulanmış bir algıdır.


Cadılık inancının tarihi, ilk insan topluluklarına dayansa da

Roma İmparatorluğu'nun Hıristiyanlığı kabul etmesinden sonra kabusa dönüşmeye başlıyor.


O yıllardaki büyük buhran ve ekonomik krizin yarattığı infiali de önlemek için korku ve baskı yaratılmaya karar veriliyor.

Bunun için de cadılar (büyücüler) seçiliyor ve sanki her şeyin nedeni cadılarmış gibi gösteriliyor.


Birinin vücudunun herhangi bir yerinde beni ya da doğum lekesi varsa bu, o kişinin şeytanla işbirliği yaptığının kesin kanıtı sayılıyordu. Ya da ormanda yabani otlar toplayıp sebze çorbası yapan kadınlar, emri altındaki cinlere ziyafet vermekle suçlanıp cezalandırılıyordu.


Eğer bir kadın, kilisedeki ayin sırasında esnerse, kadının içindeki cinin kutsal sözleri duyup kaçmaya çalıştığı düşünülüyordu.


Cadı avının başlamasının en büyük nedeni Kitâb-ı Mukaddes’e dayandırılıyordu. Mısır’dan Çıkış - 22. Bölüm 18. Ayet

"Bir cadının yaşamasına müsamaha göstermeyeceksin." şeklindeki sözleri cadı avcılığının başlamasına neden oldu.


Avın başlamasına neden olanların en büyük dayanağı kilise olmuştu.

Kilisenin 'Engizisyon Mahkemeleri' avı düzenleyenlere ön ayak oluyordu, onların arkalarını sağlama alıyordu. Hatta o kadar ileri gidiyorlardı ki kullanılan işkence aletleri kutsanıyordu...


Cadı yaftası yediyseniz geçmiş olsun. Başınıza gelmeyenler kalmayacaktı...

Artık siz bir ölüydünüz.

Çünkü ne yapıp edip siz cadı olmasanız bile size ‘cadı’ olduğunuzu itiraf ettiriyorlardı. Ve tabii ki bunu yaparken hiç de nazik değillerdi.

Türlü işkenceler ediliyordu...


Vücutları tıraş ediliyor, kadınların vücuduna bıçaklar ya da sivri şeyler batırılıyor, eğer hissiz bir bölgeye denk gelir de kanamazsa, o kadın cadı ilan ediliyordu. Eğer kan yoksa demek ki o bölge şeytan tarafından yalanmıştır deniliyordu. Bu sırada bir kadının bakire olup olmadığı da kontrol ediyorlardı. Kadına tecavüz ederek yapıyorlardı bunu.


Peki cadı avcılığı nihayet ne zaman sona erdi?


1480 yılında başlayan bu korkunç dönem 1750 yılına kadar devam etti.

"40 ila 60 bin" arasında insanın ölümüne neden oldu. Bu insanların çoğunluğu kadındı. Kadınların büyük çoğunlukta olmasının nedeni,

Havva’nın cenneteyken yasaklı elmayı yemeye teşvik etmesiydi.


Kendi fikirlerime gelecek olursam, bu tür olaylar, yeryüzündeki her kadının her dönemde, her çağda apayrı zulümler, apayrı zorluklar görmüş olduğunun kanıtıdır.


Kadınlar hangi zaman diliminde yaşarsa yaşasın benim için bu dünya başka bir gezegenin cehennemi olabilecek kadar acımasız bir gezegen.

Umarım bir gün cezalarını ağır biçimde öderler.


Eğer bir gezegen yaratma gibi bir güce sahip olsaydım, muhtemelen insanlığı en başından yaratmazdım.

Ancak içimden bir ses böyle bir yeteneğim olsaydı bilgelikten ve güçten ötürü, özellikle o dönemlerde anında cadılıktan suçlanıp öldürüleceğimi söylüyor...


Bu soruyu da düşünmemek en iyisi...