ben

çakılmak gibi votka kafamda,

güzel ve gergin kızları koklarken

güzel ve gözlerime bakanlar

güzel ve hiçbir şey anlamazlar.


ben

tüm dünya yerine düşünüp gülen

allah'ı düşününce sızlayan

sert ve çivi gibi bir şey

sert ve çivi

içtikçe çığıltısı çocukluğun

sonra altıncı yaşının

kafasına sıkmak gibi


ben

daha başlarken görünen son

terk edilişe kavuşan aşk

hep yarım kalan hikaye

hep doyulmayan o koku

yersiz bir zamanda

hatırlarım gidenleri diye

hiç unutmamak gittiklerini


ben

geçmişsiz bugün

memleketsiz, sahipsiz, yalnız

hiç kimsenin bir şeyi değilim bu yaz

neyse ki güzel ve gergin kızlar orada.