dilsizliğime çiğ çiğ düşmüş kıyametlerden ve
gecenin suretini kadehlere paylayan ellerimden
ürkünç, dargın bir dehliz gibi dikilişimin bozgununa birkaç cümle
izlerinde bir mikrop gibi barındığım gecenin diplerinden
kim duyarsa sesimi
şimdi, onlara birkaç cümle
kim unuttuğunu sanıyorsa
sonunda itirazlarla, vaktin bir ucundan kıyım kıyım kopuyor o ton
sol kola bir yetmişlik sancısı giriyor
yirmiliğin çaylaklığında
ve yaşanmaya başlanıyor
hür yıldızların, meçhul kavgaları
araya girenler, barutlarla taşlanıyor
seyrinde olanlar gizlice talip oluyor
güney tüfeklerinin türkülü mermilerine
göğüslerine besmelesiz mermiler yerleşiyor
alkışlayan yine kendileri oluyor
ve ne tuhaf, yine ve yine
biz barutlarla taşlanıyoruz
ölenler bile ölemiyor
yaşayanlar bile yaşayamıyor
Allah görsün istiyor birileri
orada bir yerde
üç tütün, onun alnının üç çizgisinde sönüyor
Allah görüyor diyor birileri
yakın bir kahır, uzak bir tınıya gönlünü bağlıyor
acımadan seriyorlar önümüze
idam fetvasını
tüm bunlar o gittiği için oluyor, biliyorum
yakın bir kahır bağırarak dua ediyor
uzak bir tını kısık sesle şiir okuyor
böylece vuruluyor, altın kırbaçlar ince boyunlara
bir söz ağzımdan iki kere çıkmayadursun
cam yeşili bir zehir ağzıma
iki kere tıkılıyor, biliyorum
tüm bunlar o gittiği için oluyor
mahzun bir şarkı kimin gözlerinden bilmem
çalmaya başlıyor birden
kendini kovalayan gecelerin tiksinç kanı gövdemize sirayet ediyor
bundan kaçamıyoruz
tüm bunlar o gittiği için oluyor diyorum
bir asker sicimle boğmak istiyor beni
sonra bir anne, çekiveriyor askerin elinden
avcuna dolanıyor
zehirli sicim
öldürmek istiyor beni
ben yeniden
uzanıp taşlar üstüne
durmadan cam yeşili zehirler kusarak
tüm bunlar
o gittiği için oluyor diyorum.