" Siz bilinçaltınızı bilince dönüştürene kadar, o sizin hayatınızı yönlendirecek ve siz ona kader diyeceksiniz. "

Çağdaş psikolojinin üç büyük devinden biri ve analitik psikolojinin kurucusu, psikiyatr ve dünyamızın ender Filozof-bilimadamlarından biri olan C. G. Jung, İnsan Ruhuna Yöneliş'te psikolojinin en temel ve özgün kavramlarını sunuyor: Kompleksler, düşler ve bireysel anlamları, çağrışım deneyleri, yansıtmalar, arketipler, bilinç, bilinçaltı ve bilinçdışının işlevleri... Çağdaş psikolojinin üç büyük devinin sonuncusu, çağdaş insanın günlük yaşamında ve "öte yaşamında"; düşlerinde, bilinçli ve özellikle de bilinçsiz yaşamında kendini duyuran başlıca ruhsal sorunlarına, sıkıntılarına uzun yıllar öncesinden ışık tutmaya, yol göstermeye devam ediyor. Jung, öte yandan bir kâhin gibi davranıyor; insanlığı bekleyen en büyük tehlikenin "ruhsal tehlike" olduğunu, bunun da insanın bilinçaltından geleceğini savunuyor. Bu bağlamda İnsan Ruhuna Yöneliş, ilk basımından bu yana geçen yaklaşık 60 yıla karşın değerinden ve savlarından hiçbir şey yitirmemiş durumda. Çünkü Dünya gezegeni, giderek bilincini bir yana bırakıp, bilinçaltı birikimleriyle varlığını ve ilişkilerini sür dürmeye çalışan bir insan tipinin egemenliğine giriyor...

Jung, insanlığı bekleyen en büyük tehlikenin “ruhsal tehlike” olduğunu, bunun da insanın bilinçaltından geleceğini savunuyor. Bu bağlamda İnsan Ruhuna Yöneliş, ilk basımından bu yana geçen yaklaşık 60 yıla karşın değerinden ve savlarından hiçbir şey yitirmemiş durumda.

Jung, içedönüklük ve dışadönüklük kavramlarını psikolojik bağlamda ilk tanımlayanlardan biridir. Psychological Types kitabında, her insanın bu iki sınıflandırmadan birine dahil olduğu teorisinden bahseder. Bu iki psikolojik türü, antik arketipler olan Apollo ve Dionysos'a benzetir.

Carl Gustav Jung geliştirdiği analitik psikoloji kuramını Freud'un psikanaliz kuramının temelleri üzerine kurmuştur. Bilincin varlığını kabul eden Jung, insan ruhunu bilinç, kişisel bilinçdışı, kolektif bilinçdışı olmak üzere üç bölümden oluşan bir yapı olarak tanımlamıştır.

Her insanın içinde saf, masum bir yön olduğu kadar vahşi, kötü bir yön vardır ve bu yönler eşit olarak dağılmıştır. Üçüncü ilke ise “Entropi ilkesi”dir. Bu ilke de zıtlıkların bir arada olmasıdır. Jung, kişiliğin tümünü psişe olarak adlandırır.

İnsan ruhu denilince canlılık, bilinç, akıl, idrak, irade gibi niteliklere sahip bir özden söz edilmiş olur. İnsanların hayvanlardan farklı olması ruhlarının değişik yaratılmasından kaynaklanır. İnsanlar arasındaki fark da aynı ruh türü içinde değişik mertebelerde bulunmalarının sonucudur.