Çay sıcaktı, sen kara, gece uzun 

Yıldızlar üzerimizde bir tül serinlikte.

Kırık düşlerin dağıtıcısı şımarık bir rüzgardı 

Tek bir ikilik için iki teklik arayan.

Senden yana benden yöne çoğaldı parıltı 

Işıklar söndü evlerde 

Sonbahar gelecek olmalıydı. 


Çay sıcaktı, sen kara, gece uzun 

İki parmağından güzel bir ıslık çıktı 

Dinledim, ellerimiz demlendi.

Utandıkça büyük adımlar attım 

Hep önden yürüdüm 

Kalabalıktı tenhalar 

Bir çok kimsesizliğimi buyur ettim 

Söyleyemedim. 

Cümlelerim fakir kaldı

Sesin zenginleşti

Baktıkça istedim 

İstedikçe arsızlaştık

Ne güzel de düştü gözümüze çığlıklarımız,

Atamadıkça.


Çay sıcaktı, sen kara, gece uzun

Genişçe sahillere açıldı umudum 

Dağınık, yitik ve topal.

Biraz yaşamak gibiydi o kumlar.

Sürgündeki o kumlar 

Uzaktan baktıkça saklandılar 

Ezdikçe çoğaldılar ayaklarımın altında.

Susmak, 

Biraz yan yana yürümek gibiydi 

Biraz sokulmak denizin tuzundan senin arınmışlığına

Saklanmak sonra uzaktan esen kokuna.

Ben bunları ağaçlara bile anlatmadım

Ama

Sonra,

Çay soğudu, sen aklandın, gece kısaldı.