kırk kere düştüm aynı çukura

otuz dokuzunda yattım

bir kere kalktım

ayakta kaldım

bitti dermanım


bir çukur ki hayli tuhaftı

bir göğe dizilişi gibiydi yıldızların

bir göğse dikilişi gibiydi nabızların

bir görse indirirdi beni keskin nişancın

bir nebze ikircikliydi kesin inancın

yandı ashabın


kırk kere baktım ben aynı yalana

otuz dokuzunda inkarcıydım

bir kere kandım

kalakaldım

attı asabım