İlgi çekici bir kitapla buralardayız yine. :)
Daha önce ismini hiç duymadığım, lakin bu kitaptan sonra gelecek okumalarımda yerini alan Cemil Kavukçu, sahiden de bu kitabıyla "son zamanların en iyi okuması" yaftasını aldı nezdimde.
Oğuz Atay'ın karakterleri gibi hayata ayak uyduramayan bir başkarakterin ekseninde geçen, onun gelgitlerini, düşüncelerini anı anına yakaladığımız. Eskiden yaşadığı evi anlatışı misal gitmez zannımca aklımdan yahut da parantez konuşmaları kitabı bambaşka bir samimiyete evriltmiş. Sonu itibarıyla şaşırtma vadetmemekle birlikte okuma süreci boyunca dilinin duruluğu enfes bir şekilde tezahür ediyor. Hele Nesli'yle konuşması, o sözlerin nahifliği...

Bir yerde geçen
"Senden beklemezdim
Benden beklemezmiş
Benden neyi beklemezdin Nesli, benden neyi beklemezdin!" serzenişi çok etkileyiciydi. Canı gönülden okumanızı öneririm. :)


Alıntılarımıza geçebiliriz:

"Kuraldır; evler ölüme terk edilince önce camları kırılır."

"Herkesin haklı olduğu bir dünya burası."