Çağdaş Fransız Film Kuramı, Sinemanın Formları ve Olanakları


Bilinmesi Gerekenler


Kod: Bir bilgiye ulaşabilmek için kullanılan simge ya da simgeler dizisi. Ya da başka bir deyişle kodlar, filmin mesajlarının olanak tanıdığı kurallardır.

 

Paradigma: Bir şeyin nasıl üretileceği konusunda örnek, model. Ya da aynı söz dizimsel bağlam içinde birbirinin yerini alabilecek olan ve güçlü bir karşıtlık bağlantısı kuran ögelerin oluşturduğu bütün.


Sentaks: Bir tümceyi oluşturacak sözcüklerin her birinin ötekilere göre nerelerde yer alacağını ya da semboller arasındaki ilişkileri; kullanan öğesiyle, sözcüğün dil dışı karşılığını hiç hesaba katmadan konu alan semiyotik dalı.


Auteur: Kendine ait bir tarzı ve anlatısı olan yönetmenlere auteur (otör) deniyor. Örneğin; Stanley Kubrick, Alfred Hitchcock, Akira Kurosawa vs. gibi yönetmenlere "auteur" denir.


Semiyoloji: Gösterge bilimi veya semiyotik; göstergelerin yorumlanmasını, üretilmesini veya işaretleri anlama süreçlerini içeren bütün faktörlerin sistematik bir şekilde incelenmesine dayanan bir bilim dalıdır. Fransızlar semiyoloji terimini kullanmışlardır.


Christian Metz


Christian Metz (1931-1993) çağdaş film kuramcılarının lideri olarak sinemanın işlevini yerine getirmesine olanak veren maddesel koşullar üzerine ciddi bir çalışma yürütmüştür. Onun amacı sinemanın içindeki anlamlandırma oluşumlarının tam bir tanımlamasını yapmaktan başka bir şey değildir. 


Metz’in spesifik kodunun en önde gelen örneği "ivmeli kurgu"dur. Burada belli bir biçim, görüntü ve seslerin üzerine basılmaktadır. Yani bu kod hiçbir normal izleyicinin kaçırmayacağı uzak bir mesaj dağıtır. Bu mesaj, sinema aracılığıyla dağıtılan oluşumun dışında var olmamaktadır.


Kod, mesaj, sistem, metin, paradigma ve sentaks kavramları; iletişimin tüm biçimlerinde ortaktır ancak bu kavramlar en azından belirli sinema içinde değillerdir. Yani bakabilme şekli, bakılmış olma şekli, bakılması gereken şekil hakkında hiçbir şey söylemezler. Kısaca; onlar sinemanın ne biçimine ne de amacına değinirler.


Christian Metz ‘in travaux pratiques araştırması, semiyoloji uzmanlarının sinemasal şekil ve amaç sorununa nasıl yaklaşmaları gerektiğini göstermektedir.


Sinemanın Formları ve Olanakları


Metz’e göre bu bütün kodların özetidir; onların alt kodları bir araya gelirler ve aracın anlam maddesi içinde olası bir anlamlandırma oluştururlar.

 

Sinema, bizim için bildik olan anlamların üç düzeyinin bir çözümlemesi tarafından en iyi şekilde anlaşılabilir. Bunlar; eleştirilebilir görüntünün gerçekçiliği, anlatımın biçimlendirici rolü ve filmin daha yüksek derecedeki yan anlamlarıdır.

Onun pratik çözümlemelerinin çoğu, anlamlandırmanın ilk iki düzeyi ile ilgilidir. Bunlar gerçekçilik ve anlatımdır.


Metz, kitabının ilk makalesinde filmin gerçeklik ile olan ilgisini sorgulamaktadır. Fiziksel akış açısıyla görüldüğünde, her film görüntüsünün kapsadığı çok sayıda gerçeklik işareti türü sayılabilmektedir. Örnek olarak; ekran üzerindeki nesnenin görüntüsü, gerçeklikteki nesne ile nadiren aynı büyüklüktedir.


Metz’in görüşüne göre görüntünün önündeki gerçeklik bize gerçek olarak sunulmaktadır.

Metz, daha sonraki yazılarında bu izlenimin gücünü iki şekilde yıkmayı denemektedir.

İlk olarak doğrudan doğruya izleyicinin gerçek olarak algılamasına olanak tanınan şeyleri keşfetmeyi amaçlar.

İkincil olarak görüntünün ötesine geçerek onun gerçeklikle olan büyüleyici benzerliği üzerinde durur.

 

Metz, İtalyan göstergebilimcilerin çalışmalarını ele alarak temel tasarım mesajının dağıtılmasına olanak tanıyan kodların bir çözümlemesini yapmaktadır.

Görüntünün kendisinin kültürel olarak belirlenmiş bir ürün olduğunu düşünmektedir.

Metz’e göre bütün anlamlandırma kültür, birikim ve çalışmanın ürünüdür.

Ve bir anlatım biçimi olmasının dışında sinema üzerinde çalışma yapılamayacağını da  söyler.

 

Anlatımı, ”olayların zamansal diziminin farkında olmadan kapalı bir takip edenler sırası” tanımlaması ile belirler. Anlatımın temel biriminin olaylar zinciri olduğunu belirtir.


Burada sinemanın anlatım yeterliliği çekimler arasındaki ilişkilerin bir kodunun başvurusunun ürünü olarak görülmektedir.

Metz; çekim-kesimi, değişken dizimi, sahnesi vb. normal kurgusal filmdeki olaylar arasında sekiz adet büyük olası bağlantı türü ortaya koymaktadır.

Bireysel türler, auteurlar veya periodlar içindeki bağlantının özel kullanımlarını incelemek istemektedir. Böylece, içinde bulunulan şartlar içinde kullanılan sinemanın anlatım yeterliliğinin nasıl olduğunu öğrenmiş oluruz.


Sinemanın başlıca özelliklerinin (gerçekçilik, anlatım, yan anlam) genel olarak yansımacı bir şekilde üzerinde durması Metz’i kodları işlevlerine olanak tanıyan özellikleri araştırmaya yöneltir.

The Modern Cinema and Narrativity (Modern Sinema ve Anlatımsallık) makalesinde çalışma şemasını konu üzerinde yansımacı bir eleştiri üzerine oturtur.


Metz’in bilimsel göstergebilimi ona filmler hakkında bir anlatım hakkı tanımaktadır. Modern sinemadaki yenilik yeni alt kodların gelişiminde yatmaktadır.



Kaynakça:

The Modern Cinema and Narrativity (Modern Sinema ve Anlatımsallık) makalesi

Christian Metz ve Çağdaş Fransız Film Kuramı