portakal bahçeleri bebek mavisi

günleri içimde tekrar yaşatıyor

o koku o ten ve tütün

diriltiyor tüm göğüs ağrısını ve cesedi


tüm sığlığın ve dünyanın yükü

tam önümüzde ama görmüyorum

o kristal sessizlikte tutuklu kalmalıydım

karşımdaki kurşun gerçekle yüzleşmek yerine


zamanı ellerimde tuttum ama yanmadım

ateşime ve közüme bak ama beni kınama

kaç nehrin sende hayat bulduğunu söyleme

bir tek sende bu kadar yaşadığımı bil


ruhuma değen her el kesilsin kökünden

saçılan çiçeklerimi yalnız sen okşa

keşke sonradan dönüp baksaydın çünkü

sarılmandan beri kendime dışardan bakıyorum


kalbini avuçlarıma dök ve korkma

güneşin yaprakları gibi del göğsümü

ölüm derin ışıktan bir okyanus

bileklerime en ağır hayalini bağla ki batayım