Bu gece içime baktım
Çilek tarlalarından farksızdı
Yağmurlar çok yağmıştı ve çileklerim çamurluydu
Yapraklarına dokundum tüm tarlanın
Çocukken yaptığım kedi merdivenlerini hatırlattı bana
Sahi çocukken neler yapmıştım ben
Bi' salıncakta ayaklarımı sallarken acı haberler vermiş miydim?
Bi' kediyi kovalamış mıydım ve kedi canımı yakmış mıydı?
Cama hohlayıp gülen bir surat çizip gülümsemiş miydim?
Annemi çok kızdırmış mıydım mesela
Hatıralarım yarım yamalak, unutmam derim halbuki
İnsan unutandır derler, unutulandır
Her şeyi unuttum hepsini hatırlarken
Herkesi hatırladığınızda beni unutun lütfen
Ayçiçeği tarlalarını hep sevmişimdir
Ama yüzleri yere dönükken görürüm hep
Değersiz aşka tahammülüm yok bilin
Şimdi güneş olsam iner aşağıya ilk ayçiçeğini öperdim
Alev alev yanan dudaklarla kavururdum çekirdeklerini ve çok severdim
Yeşil soğanın yapraklarından düdükler yapardım
Annem yapardı daha doğrusu acı gelirdi bana hep
Yeşil soğan çığlık atardı dudakları arasında
Bir serçe kaçardı bu sesten yuvasına
Bu gece içime baktım
Çokça saklı köşelerim var
Bir köşede uzunca kanyonlarım bakmaya doyamadığım her şeyi unuttuğum
Hafif eserekli hallerim, rüzgarlı vadilerim
Bir yelkenlim var lodosu sırtlayan
Çok sevdim bu köşemi yunuslarla yüzdüm
İçimdeki deli dolu kadını çözdüm
Kötü anılarımı istemeden gömdüm
Benim patikalarım varmış dağlardan denize
Hep denize çıkan patikalarım
Kır çiçeklerini şimdi bana saydırmayın
Demin kardelen için ağladım
Benim gözyaşlarım Ege'den tuzludur bilin
Ağlarsam Alice boğulur beni ağlatmayın
Sihirli tavşanların arkasında koşmadım onun aksine
Sihirli tavşan bendim ağaç kavuğu evimdi
Maceraydı durgun hayatım
Bu gece içime baktım bilin
Üzmüşsünüz içimi
Kalbimin sırtı varmış sırtındaki yükleri gördüm
Çok seven beni, rengarenk kır çiçeklerimi üzmüşsünüz bilin.