Bir homo sapiensin kötü, yani vicdansız, akılsız, merhametsiz, arsız, hırsız, nezaketsiz, düşüncesiz, riyâkar, adaletsiz, zorba, zâlim, hak tanımaz, yalancı, iftiracı, kibirli, bencil, dalkavuk olması; bu huylardan herhangi birini, birkaçını yahut hepsini kendi bünyesinde eleştirilemez, muhasebe-muhakeme edilemez bir yerlerde barındırarak şahsının rutin ve normal davranışları hâline getirmiş olması, onun insan olmadığı anlamına gelmektedir.


İnsana hasretiz. İnsanat bahçesindeyiz. İnsandan gayrısını besleyip büyütmekte pek de mahiriz. İnsanlıktan gayrı her kimliğe sahibiz. Sûrette haktır da asılda boktur bu gömlekler. Namus bekçileri vardır mesela, gözlerin yüzleri seçebildiği vakitlerde fahişelere kin ve nefret kusarlar. Sürgün edelim derler, taşlayalım... Hatta yakarak infaz... Ancak gariptir ki ortalık karardığında kerhaneler sokağında volta vuranlar genellikle bu bekçilerdir. Müsterih olun, asayiş berkemaldir. 


Şehirlerin en karanlık sokaklarında güneş gibi parlayan reklam panolarında yazılıdır değerler. Işıl ışıl aydınlatırlar bir metre çapında bir alanı. Adalet yazar panolardan birinde. Her mahremin giderlerinin birleştiği yeraltında oluk oluk zulüm akar. Hikmet reklamı döner durur satılmış televizyon kanallarında, cehalet adlı reyting rekorları kıran dizinin küçük molalarında. Şecaat anonsları yapılır hakikatin korku filmi olarak vizyona girdiği sinema salonlarında. Ve iffet şarkıları çalınır ruhların üç kuruşa pazarlandığı, utanmazlar otağı arsızlar pavyonunda. 


İnsana hasretiz. Günden güne kahrolmakta, eriyip tükenmekteyiz. Kötülüğün yayılmacı saldırgan politikası karşısında, iyiliği muhafaza edip hiç olmazsa onlara benzememenin derdindeyiz.


İnsana hasretiz. Eşref-i mahlûkattan vazgeçtik, neredeyse esfele sâfilinin bir üst komşusuna eyvallah der hâle gelmişiz.


İnsana hasretiz. İnsanlıktan nasibini almamış mendeburlar yüzünden gayrı insanlığımızdan ar etmişiz!


Ve siz! Ciğeri beş para etmez insan artıklarını palazlandırıp dört bucağa salanlar. Siz! Putlaşmış ekabir, kokuşmuş yosmalar. Siz ki cehennemi tutuşturup bu cinneti günden güne harlayanlar. Müsterih olun ki habislerin mutlak nihayeti bu topraklardan sürülüp gitmektir... Ant olsun ki necaset dolu mevzileriniz birer birer bozguna uğrayacak; tahtınız, tacınız, saltanatınız ve o yetim hakkı saraylarınız yerle yeksan edilecektir! 

Ant olsun!


06.05.2022 / İstanbul