göremedim güzellerin

o güzel yüzlerini.

bizim yüzlerimizin çizgilerinde

asırlık bir yorgunluk,

nasırlı ellerimizin üzerinde

dönen bir dünya var.

duvarlardaki yazılarımıza takılıyor

satılmış adımlar.


yürürken ayaklarımız sürünür,

omuzlarımız düşük.

inatçı şarkılar bıraktık duvarlara.

sırtımızda tarih;

heybetli yük.


damarlarımızdan varoluş

yavaşça akıp gidiyor.

kanın içinde eski çağların izi kalıyor.

son nefesini veren bir dünyada,

yarının hamallarıyız biz.


yarın kadar ağır,

an kadar hafifiz şimdi.