Lanet olası kargaların isyanı,

Kime ki?

Şu toz pembe rüyaların,

Hep üzerine oturup, kurulur

Kara kabuslar, niye ki?

Tek oturuşta bin dua ederim,

En sonuncusu hep ölüm ki.


Madem kaçan kovalanır,

En soğuk, kasvetli kışta bile,

Islak ve soğuk kaderine sarılan ben,

Kaderinden kaçan kim ki?

Madem öyle, kaderin koşması,

Üzerime tonla yükle, neden ki?


Neden çalar kafa alarmım,

Her gecenin köründe,

Hortlar durur korkularım.

Men etmişken insanları,

Kabullenmişken yalnızlığı,

Kafamda sesler duyarım,

Tanrım, neden ki?


Ölüm döşeğinde,

Az zaman sonra ölecek,

İnsan kadar sakinim,

Hortlar durur,

Geçmiş çağlardan kalma öfkem,

Niye ki?

Niye kırmak isterim yazarken,

Parmaklarımı?

Kızılcık şerbeti hiç içmedim,

Ağzımdan kırmızılar dökülür,

Neden ki?


Titrek ruhum, bir duayı daha boğazlar,

Seçemem bazı bazı yanlışı doğruyu,

İnsanım ben! İnsanım da,

Neden titriyor ruhum,

Bunamış öfkeli bir ihtiyar gibi,

Neden boğazlıyorum, yavrumu?


Geldim işte! Lanet olsun ki geldim.

Büyüdüm işte!

Yedim, içtim. Ağladım, üzüldüm.

Sevdim, nefret ettim.

Şimdi bana gideceğimi söylüyorsun Tanrım,

Bana öleceğimi söylüyorsun Tanrım,

Neden ki?


Varoluşu zorla tattıran sen değil misin,

Şimdi alacakmışsın elimden,

Niye ki?




https://www.youtube.com/watch?v=GswUBqfinAE&ab_channel=ChristianGaubert-Topic