Bir çocuğu mutlu etmek ne kadar kolay aslında. Para nedir, ihanet ve güvensizlik nedir bilmezler. Saçlarını okşayıp gözlerine gülümsediğinde onların kahramanı olurduk. Bir ilkokul çocuğunun sokakta kitap satması, küçük bir kızın dilendirilmesi de neydi? İpek saçları ve güneş gibi gözlerine yenik düşmeyip onlara nasıl zulmederlerdi? Zor bir şey değildi onların gülümsemesini sağlamak. Bir çocuğun gülümsemesinden, sana sarılmasından daha güzel ne olabilirdi bu dünyada? Ne kadar çabalasam da unutamıyorum, miniğim. Gözlerimdeki şiddeti, korkuyu ve kanları unutamıyorum. Benim suçum neydi, doğmak mı? Yoksa insanlar arasında yaşayamamak mı? Evleri bombalanan, aileleri katledilen çocukların suçu ve günahı neydi? Güzel tanrım, sesimi duyuyor olmalısın. Sana inancım giderek azalıyor tanrım, benim miniğime ne yaptın? Onun o pamuk gibi ellerine, kahverengi gözlerine nasıl kıydın? Suriye’de patlayan bombaların ve evimde kırılan bardakların hepsini bugün kulaklarımda hissettim. Soğuk havayı ciğerlerime dolduruyorum. Egzoz ve sigara dumanlarının arasında boğuluyorum. Bir çocuğun gözyaşlarında, kırılan kalplerinde ve kaybolan umutlarında ölüyorum.