Bugün en sevdiğim sanatçı olan Da Vinci ve ölümsüz eseri Son Akşam Yemeği (The Last Supper) hakkında bir şeyler yazacağım.


Leonardo di ser Piero da Vinci 1452 yılında Vinci kasabasında doğuyor. Babası bir soylu olan Ser Piero da Vinci, annesi ise soylu olmayan ve o sırada Piero ile evli olmayan Caterina'dır. Bu sebepten kendisi gayrimeşru olarak tanımlanıyor. Annesini neredeyse hiç tanımayan ve babasıyla yetişen bir çocuk. Kendisi işlerin çoğunu yarım bırakan, tamamlamayan birisi ama bunun sebebi tembellik değil; mükemmeli aramak. Babası onun resim yeteneğini fark ediyor ve onu Andrea del Verrochio'nun yanına çırak olarak veriliyor. Kendisi de babasını pişman etmeyip İsa'nın Vaftizi resmini ustasıyla beraber yaptıktan sonra Verrochio'nun resmi bırakmasına sebep oluyor. Kendisiyle ilgili genel bir bilgiden sonra benim en sevdiğim eseri olan Son Akşam Yemeği'ne geçeyim.


Son Akşam Yemeği, Santa Maria Della Grazie Manastırı'nın yemek salonundadır. Da Vinci'nin kullandığı teknikten ve eserin bulunduğu konumdan dolayı eser, tahrip olmaya yatkındır ve hatta ilk restorasyonu Da Vinci bizzat kendisi yapar. Kullanılan teknik sebebiyle sıcağa maruz kalmaması gerek resmin, oysa yemek salonunda ve arkasında mutfak var. Bu sebeple bir dönem İsa'nın ayaklarının olduğu bölge oyuluyor (hava alsın ki sıcaklık daha düşük olsun, resim yıpranmasın), ardından tekrar kapatılıyor. Dolayısıyla birçok resimde görülen ayaklar, şu an Della Grazie'de yok.

Geleyim eser neden bu kadar önemli sorusuna. Eseri bu kadar önemli kılan noktalardan biri "an" yakalaması. Herkes telaş, şok içerisinde. Hz. İsa'nın "İçinizden biri bana ihanet edecek." dediği anı yansıtıyor resim. Gelelim resimdeki bazı kişilere:


  1. İsa'nın kendisine göre sağındaki beyaz sakallı kişi Aziz Petrus, elinde bir bıçakla duruyor. Romalı askerlerin İsa'yı almak için geldiklerinde, içlerinden birinin kulağını kestiği bıçak. İlk Papa
  2. Petrus'un sağında; başını Petrus'a yaklaştırmış olan Yuhanna. İsa çarmıha gerildikten sonraki uzun yasına gönderme, üzgün resmedilmiş.
  3. Onların hemen altında bulunan ve üçlü gruplardan birinin oluşmasını sağlayan( dikkat ederseniz İsa dışında kalan herkes üçerli gruplar halinde yoğunlaşmış; İsa merkeze iyice oturtulmuş) Yahuda: Hain. İsa'ya ihanet eden o meşhur havari. Elinde bir altın kesesiyle beraber biraz sinmiş, herkesten daha aşağıda vücudu ve kafası, yüzü diğer havarilere göre daha kara...
  4. İsa'nın kendisine göre solunda, yeşilli havarinin arkasında kafası çıkmış olan Thomas, namıdiğer Şüpheci Thomas. Kendisi sağ işaret parmağını kaldırmış. İsa çarmıha gerildikten sonra geri döndüğünde havarilerden bir tek o eksikti. "Yaralarını görmeden inanmam" diyen O'ydu. "İsa öldü mü?" diye kontrol etmek için atılan okun açtığı yaraya işte o parmağını sokarak O'nun İsa olduğuna emin oldu. (O anın resmi için: Caravaggio: Şüpheci Thomas). Tabi ardından İsa'nın "İnandın da, esas kutsanmış olanlar beni görmeden inananlardır." şeklindeki cevabından da kaçamamıştır. Burada biraz Caravaggio'nun Şüpheci Thomas eserinden de yararlanmış olduk. Ek olarak parmağın göğü göstermesi de bunun (İhanetin, İsa'nın alınacak olmasının) Tanrı'nın emri mi olduğuna göndermedir.


Eserin ardından oldukça kısa bir son yapalım Da Vinci'ye ve yazıya. Son dönemleri oldukça sıkıntılı geçti. Ölümünden önce solak olmasından dolayı sıkıntılar çekti. (Kilise bir tür şeytanilik olarak algılıyordu). Sağ eline felç indi. Öldükten sonra da kurtulamadı; mezarı talan edilip kemikleri kimsesizler mezarlığına gömüldü.


Sanata ve bizlere kattığı her şey için kendisine teşekkürler.


Daha önce okuduğum ve yazımı yazarken tekrar bir göz attığım kaynaklar:


  1. Uygarlığın Ayak İzleri, Celil Sadık
  2. Umberto Arte ile Sanat


Görsel:

https://tr.wikipedia.org/wiki/Son_Akşam_Yemeği_ (tablo) linkindeki görsel


Okuduğunuz için teşekkürler.