25.11.2020

06.24


Gece on ikiden sonra tüm pencereler aynadır

Sabaha karşı tüm aynalar artık birer silahtır

Kesici tüm aletler, torbacı esmer çocuğun göz bebeklerine itilmiş

siyasi bir terör örgütüdür

Orta Doğu'yu bilirsin günün her saati kanlıdır

Burası Orta Doğu, burada günün her saati pencereler de aynalar da mayındır


Bir sonbahar akşamı morarmış bileklerime değdirdiğim suyu

tek hamlede içiyorum

Öğreniyorum ki Orta Doğu’da sevmek ölüm demekmiş

Burada sevmek de çokuluslu, sevmek de politik, sevmek de gayet analitik bir olaymış.

Öyle ya biz de Allah’ına kadar fırlamaydık,

Allah’ına kadar seviyorduk

Buralarda öyle fırlama olunur mu hiç?

Sevgiyle ölüm bir çekyata sığabilir mi?


Cehennem üşütüyor beni, soyunup günahlarımı giyiniyorum

Yangınların üstünde yürüyüp uyandırıyorum karanlığını

Çarpıntısız dakikam yok, ölü bedenimi süsleyip öpüyorum ay gibi kanlı yüzünden

Korkarsan sarıl bana, sevgi en büyük silahtır.


Sessizliğin yankısına ulaştığımız an yutacak dünya bizi

Hakikatin aslı yokluğumuz

Paçaları sıva, tozunu alacağız dünyanın!

Soylu bir kalkışla temizleyeceğiz tüm bu rutubeti

Tırnaklarımızla kazıyacağız

Çünkü ellerini tanımayı geçtim

Ellerini bir tek ben anlayabiliyorum


Gözlerimizi açıyoruz

Bir çekyata sen, ben ve bir Sovyet silahı sığmışız

Belki dağılacağız biz de?

Dağılmak kimi şımartır?

Derken tam yirmi bir kesik yarasıyla göğe ağarıyoruz.


İşte varlık, işte insan, işte yokluğu onun.

İşe tüm teori çöktü

Ahmaklar cennetine geldik sevgilim aç gözlerini, bu yollar benim ezberimdir

Belinden kavra çocukluğunu, şimdi raksın tam zamanı

Dudaklar yalnız tanrıya figan için değil, öp kendi avuçlarını


Sevgilim, sana gülmeyi ve akilliği tembihliyorum

Güzel havaları çamura bulamanın cezası idamdır