bir soru soracağım bugün, kaçış yok
suskun bir iğrentiyi öperken beni utandıranlara
bir soru, sırtıma payanda bakışlara
saçları tımar edilirken bir çocuğun, gülmesi
damarlarınızda dolaşan sağırlığın, seyirmesi
değil midir?
dupduru bağrımdan söküp attığım ne varsa
öpüp kokladığınız hayalleriniz midir?
yatırlara dua edip, gövdeme çaput bağlayanlar
ve kustuğum havayı soluyanlar, bilir mi ki
gözlerimin masrafını
ciğerimi delerek öderim
dişlerim, olanca hıncıyla
yaşamak sanılan illetin bağrında
o ulu yaramın kabuğunu her gün
her gün yeniden sökerim
bir adım daha öne çıkacağım bugün
devrilsin, bakışlarını omzuma dayayanlar
ölen yoldaşımın gözlerini öperek
öperek kapatacağım, yolu yok
yolu yok, ya bir cevap bulacağım
"bana güzel şiirler yazdıran
hayatın iğrençliği mi?"
evet! aslında hayır
ben, ölenlerimin mezar taşları için ölebilirim
işte, bir cevap bu ama gülüyorlar
oysa onlar da dün
bugün yaşayan ben için ölmediler mi?
bir adım öndeyim, azaldı pervam
utanmıyorum suskun bir iğrentiyi öpmekten
öpmekten, çünkü öpünce güzelleşecek ulu yaralarım
güzelleşecek saçları tımar edilen çocuk
dişlerimin kanı
bir çiçeğe diz kırışım
güzelleşecek
13 Haziran 2022
Gültepe
umutulas
2022-06-13T23:51:10+03:00Haneke ve Gülizar Özçelik arkadaşlar; teşekkür ederim. Beğenileriniz daim değerlidir.
Haneke
2022-06-13T23:07:21+03:00İyi şiir. 👏
umutulas
2022-06-13T18:16:51+03:00Poyraz Kostik arkadaş, teşekkür ederim. Var olasın.