Büyük bahçelerin pelerinleri

altında ve korku düşleri ve yağmur

Yaprak hışırtısına benzeyen sesinde

İsfahan'dan bir tomar kağıt getirmiş, dedem

Ellerimde çini mürekkebi

Aklımı bir şamdanın gölgesine çarpıyorum.


Büyük bahçelerin gece gelen yalnızlığı 

altında ve korku düşleri ve yağmur

Kavga gürültüsüne benzeyen sesiyle

Meksika'dan güvercin ölüleri

getirmiş dedem

Ellerimde lika ipeği

Aklımı sabahın çatlağına sızdırıyorum


Katıksız serüvenlerden biraz yorgun,

biraz zaman esansı

Garip dillerde selâ okur hüthüt kuşu

Yol üstü mekteplerinden Babil'in

Yazılmamış şiirler getirmiş dedem

Ellerimde kurşuni hokkalar

Aklımı saksıya ektim sulamayı unutuyorum


Göğün derinliklerinden biraz koyu,

biraz mavi,gönlünce kallavi

Uçuk bir hikaye getirmiş bana dedem

İçinde tanrıların en hası

Onu büyük bahçelere indiriyorum

Taştan bir heykele dönüşüyor

Elimde yıldız tozları

Aklımı başıma alıyorum

(aklım başımı al diyorum)

Büyük bahçeleri güneşle yıkıyorum

...

Eve dönerken pornografik bir şeyler aldım

Dedemin heykelleri

Korsan CD satıcısı 

Elimde ne mi var?

Elimde ata yadigarı bir mızrak

Soyu tâ Âdeme dayanır

Aklımı peçeteye silip camdan attım