İnsan değişken bir varlıktır. Bu değişim gerek ruhsal gerek davranışsal olabilir. Duygusal bir sürece girdiysen eğer, ruhsal olarak bir değişim gösterirsin. Bu ruhsal değişiklikler davranışa da yansır. Örneğin ailen ile aranda tartışma yaşarsın, bu seni duygusal bir sürece iter. O süreç sonrasında ailene davranışın değişir. Bu davranışlar pozitif veya negatif bir etki yapabilir hayatında. Ancak değişmek iyi midir, kötü müdür, bu büyük bir muamma. Sen olgunlaştım hissedersin, artık insanlara bakış açım değişti diye düşünürsün ancak çevrene bu durum negatif yansır, etrafındaki herkesi kırabilirsin, çevreni talan edebilirsin. Kimi zaman değişimler gelişimi getirir. Yaşadığın değişimler seni geliştirmiştir, bir problem yaşadığında artık o problemi nasıl çözeceğini daha rahat bulabilirsin veya o problemi bir kere aşmışsındır pürüzlerle, bu defa aklına farklı bir çözüm gelebilir, bu çözüm hiçbir pürüz bırakmadan problemi çözümüne kavuşturur. Bilemezsin, yaşadığın değişimler senin kontrolünde olmuyor en nihayetinde ancak eğer fark edersen, o ışığı yakarlarsan bir yerlerde, gerçek ve sağlam kişiliğini o zaman oturabilir. Yaptığın tercihleri, yaptığın davranışları gerçekten bilerek isteyerek yapmış olursun. Aksi takdirde hep yarım kalmış, hep arayış içinde olan, yaşadığı değişimler arasında psikolojik buhranlar yaşayan, hastalıklı bir kişilik olabilirsin. Değişimlere açık olmak ve o değişimleri hafiften görmek lazımdır. Göremiyorsan bile çevrenden aldığın dönütler bunu sana belli eder. O yüzden değişim insanın doğasında, gelişim kendi elindedir.