Yüz hatları keskin İsmail
Elimde bıçaklar biliyorum
Seçiyorum geceyi gölgeden
Bir gün daha doğar biliyorum
Ülkenin batısından İsmail
Rum diyorlar bir de artık
Ne vardır içinde işin bilemem
Karnımız doymadan kalktık
Boyu ben diyeyim İsmail
Gider ardına bakmadan çocuk
Nefes alır mı meçhul yoksa nasıl
Öter damda gergin yusufçuk
Gözü göz değildir İsmail
Geceleyin mahmur kedim
Gün doğunca başlar ışıltı
Adını sabahleyin verdim
Açıkçasıdır ki İsmail
Sevdim seni pek bilesin
Tencere dibi en leziz
Bırak bana da oradan verilsin
Gün doğmuyor bekleyince İsmail
Çıkıp kurtulmak gerekir
Bu dünya sahnemize fazla
Yeter kendimize az geldik
Epey geçtim sınırı İsmail
Gayrı dilimde bir var o
Neyi ona benzetsem güzel
Yağandır en güzel kar o
Benden ayrıdır ismin İsmail
Seninle yeni tanıştık otur
Anlatacaklarım bitmedi
Dinle beni yarınım yoktur
Ben de sizdenim İsmail
Dertlenir iki kelam ederim
Fakat siz benden değilsiniz
Kalkar anda buradan giderim
Öyledir hikâyemiz İsmail
Saat epeycedir kalkmalı
Bu sokak seninse aldım icazet
Biraz dolaşıp yerine yatmalı
Rana Sezgin
2022-01-12T17:23:49+03:00Gayet güzel bir şiirdi. Kaleminize sağlık. :)
Seniya Burçak
2022-01-12T16:16:34+03:00Sade ve düşündürücü, yalın... çok hoş şeyler yakaladım bir de, kedi göndermeleri vs. Kaleminize sağlık.