Destur; kapıları kilitlediği gibi divanın altına koşup kutunun içinden çıkardığı tömbekesine kavuşmanın verdiği mutlulukla bir duman alıp divanın altına üfledi ki uzuvları sağlam kalsın.

Kapı denen eşyayı açmak eylemiyle birleştirdiğinizde ortaya çıkan görüntünün rahatsızlık vereceğini o hep bilir. Bu yüzden odadan gözleri ve kulakları kapalı çıkar. Hemen sola döndüğü gibi yürütece binecek yaşı geçmiş olduğu için kırmızı tekerlekli sandalyesini bulur ve koridorun sonunda yatan babasının ağzına iki damla su vermek için sandalye kullanarak elleri kolçakta, ayaklarını sürüyerek içeri girdiğinde duyduğu ağır kokunun yine yeniden ağlayan babasından geldiğini gördüğünde hem bir kahkaha hem bir yarımlık piç gülüşü, tamlık devlet adamı gülüşünü sergileyip, onu görünce kaçan farelerden birini yakalayıp, sobaya atar gibi yapıp atmaz. Şakayı severdi kerata. Parayı sevdiği gibi Tanrı'yı sevmezdi, ona taptığı kadar turşu suyuna tapmazdı. Hafiften çöken karanlıkla soba borusunda asılı kola şişesinden akan zift, farenin başına damladığı gibi fare ölmüştü. Üçüncü sayfa haberi sobadan zehirlenenler.

1. Sayfa haberi gaz rezervini bulan insan, sondajın büyüklüğünü hesaplayamayan insanoğlu.

Cennet mi büyük cehennem mi diye soran biz, sopa yiyen çocuklar büyük diyen Ayşe'ye sormuşlar: tarlatandan gelinlik mi balık gelinlik mi? Beyaz atletli prensin geliyor yolda. Seni alıp köye götürecek. Kocana iyi davran, güzel yemek yap. Sen yeme, sofranın başında dikil, o yesin, sen artıklarını yer, dayaklarını içer, piçlerini doğurursun.