biliyor musunuz
bir umut var
belki de yok
anlıyor musunuz
belki var
belki yok
bir başkaldırı hayaleti
siniyor hepimizin gülüşlerine
sisteme
unvan sahiplerine
bu dünyadaki mutsuzluğa
bir başkaldırı hayaleti
hepimizin gülüşleri
kesin bir varlık var mıdır
ki bizi düşlerimizden ayırsın ama
çok da fazla
hayallerimizden uzaklaştırmasın
ne dersiniz
kesin bir varlık var mıdır
ezelden ebediye uzansın.
aslında aşk ve sevgi ile kutsasak
birbirimizin gözlerini
belki de hayalet olmaktan çıkacak
hepimizin devrimci gülüşleri
belki kirden yüz hatları belli olmayan
bir serserininki
belki de bir çocuğun gülüşü
yakacak
devrim meşalemizi.
bazen
bir devrim
iki devrimden büyüktür
hatta aslına bakarsanız
bir çocuk gülüşü
en büyük başkaldırıdır
hayatın anlamsızlığına karşı
veyahut da
ölürken gülen insanın hayaleti
dikilmelidir
ansızın gelen
ölümün karşısına.
ne bir dünya savaşı gördüm
ben
ne de bir susuzluk
ama
hayatın karşısına dikilemeyen insanlar
arasında yaşıyorum ben
bu korkunç
ve
katil çağın
ezilmiş çocuğuyum.
iki dişli arasını
nefesiyle yağlayan insanlık
elbet yorulacak
sıkışacak ölümün altında
fakat
hangi birisi bunun farkında
kaçı yaşıyor
şu anda.
ben
şu anın içinde varım
geçmişimde silindim
geleceğimde
henüz doğmadım
ben
şu anın içinde yaşıyorum.