kırdım kalemi önce

çok şey yazılan bu yüzyılda

hem çağıran vardı iki taraftan

dur ihtarı sökmez bozkırın ortasında, bilirsin

ayakların yüzyılın elenmiş kanıyken.


tüm kuşlar bir 'arada'

sarı türkülerin çalındığı yere dikkat!


iyi hoş da

bir çiçek var vaktinden sonra açmaya meyletmiş

bilmediklerine şükürcü

bileceklerine küfürbaz

öz suyu ekşimtırak fikirler üretiyor

daha geçen

'heybemde iki kaşık su, denize attıklarıma bakıyor' dedi


iyi hoş da

bir çocuk var vaktinden önce açmaya mecbur kalmış

tüm eğimli yüzeyler

ve ölümler 

şekilleriyle birlikte ezberinde

portakal kabuklarını parçalara ayırırken bir ağırlık daha biner sırtındaki çantaya

kalemi bükülü durur.


-cetvel darbesiz sorulardan kalan bir çocuk-

bunları deşmeyeceğiz, 

izleri birkaç yıla tamamlanır.


yine de

sarı türküleri bir kuş buyur eder mi ezeli soframıza

artık çok yaklaşmışken 

insanoğlu uçurtmayı icat etti, dikkat!