sorularda kayboluyorum, hiçbirini cevaplandıramıyorum. gücüm kalmadı. tükeniyorum. eriyorum. sorumlulukları kaldıramıyorum. her şey üstüme geliyor, çözemiyorum. bu kadar şeyi hak etmiş olabilir miyim? sorular... aşılmaz bir dağ oluştu önümde. iyinin ne olduğunu unuttum. bana iyi gelen şeyler nelerdi? kötüye alışmak istemiyorum. kötüyle bütünleşiyorum. çaresizim, kurtulamıyorum.
bugün çok şey öğrendim. öğrenmek ne güzel şey, kötüyü bile. acı gerçek, belki de tek gerçek. gerçeklerle yüzleşmek. mecalim kalmadı. ölüyorum, görmüyor musun? kelimeleri kullanmak zorlaştı. her şey neden flulaştı?
kayıp bir yarın dolaşıyor etrafta. umudu tüketti zamanında. çok erken aldandı her şeye. yarına sımsıkı sarılmıştı oysa. garip değil mi her şey? anlamlandırmaktan yoruldum. anlam aradıkça kayboldum. haz vermiyor muydu bu bana? doğru bildiklerimden yanıldım.
değer neden uzaklaşınca anlaşılıyor? değersizleştirmek bir zâtı... kolay mı öyle? susuyorum, konuşmaları mı duymuyor musun? içimden onlarca cevap veriyorum sana, görmek istemiyor musun? ağıt yakıyor kalbim bu gidişine, hala kalmak istemiyor musun? seviyorum seni, kelimelerime inanmak istemiyor musun? bırak artık geçmişi, yarını yaşayamamaktan korkmuyor musun? alışıyorum alışmak istemiyorken. korkuyorum, korkmamam gerekiyorken. sahi, neden düşünüyorum; düşünmek öldürüyorken?
tanrım, ne yapıyorum ben böyle? kaçamıyorum, kurtulamıyorum düşüncelerden. tutunacak bir dalım kalmadı, sen tut elimi tanrım. güvenemiyorum artık, sormuyorum artık. yardım et tanrım, ölüyorum. çığlıklarımı sen duy, ben duyamıyorum. isa benim yerime de ağlıyor, görmüyor musun tanrım?