Dipsiz bir kuyunun en diplerindeyim
Aydınlığın altı, karanlığın üstündeyim
Umut dolu günlerin çok berisindeyim
Yoldan geçen kervanı beklerim Yusuf gibi
Bağırsam da sesimi duyuramıyorum
Gözlerimi açsam da göremiyorum
Artık bu karanlığa dayanamıyorum
Gözüme perde indi kör oldum Yakup gibi
Kabuk tutmuş yaralar tekrar tekrar kanıyor
Bütün kurtlar üşüşmüş o kanları emiyor
Sağır kulaklarımda kahkaha yankılanıyor
Zalimlerin iftirasına kaldım Zekeriya gibi