Seni düşünmek ne güzel şey,

Aynı şarkının güftesinde dinlenmek ne başka şey,

Gözlerin gözlerime uyanırken sohbete dalmak, ne sohbetli sevinçtir.

Gönlümün taze çiçeği,

Kokunu içime çeke çeke öpmek ne yaşanası şey,

Anı yaşarken öncesini öldürmek gibi bir şey.

Önceler yer kaplarken zamanda,

Zamanı ellerinle yazmak gibi şimdiki saat.

Bu vakitte seni bekleyen şarkıların varlığını dinledim.

Keşfedilmemiş ne kadar günah varsa şarabımda biriktirdim.

Ne vakittir ki geldin,

Hoş geldin,

Tüm kadehler kırıldı.

Başkalaşmış şaraplar ırmaklar gibi denizlere aktı.

Uzak zehirler beni seninle çoğalttı.

Sen öyle geldin, hiç yokluğun yokmuş gibi geldin.

Hoş geldin.

Saymıyorum sensiz geçen yıllarımı ömürden.

Hiç yaşamamışım ben.

Ellerim bu kadar yatkın değildi hayata,

Yaprakların hışırtısı bu denli beslemezdi beni.

Bahar hakikaten bir mevsim adı mıdır?

Yoksa geldiğin gecenin sabahı mı?

Saymıyorum geçen baharları, gölgesi üzerime düşmüş her beyaz duvara kırgınım.