Divan edebiyatından bahsetmek gerekirse divan edebiyatı üst zümre edebiyatı olarak tanımlanabilir. Soyut, sanatlı bir dilin kullanıldığı, Arapça ve Farsça sözcüklere yer verilen, aydın kesime seslenen bir edebiyattır.
Bu dönemde şairler eserlerini dönemin padişahına sunuyorlardı. Padişah şairin şiirlerini beğenirse ona bir bölgenin vergilerini veriyordu. Bu sayede şairler çalışmak yerine şiirine yönelmiş oluyordu. Hatta bu şairleri saraya bile alabiliyorlardı. Buradan bakıldığında padişahın beğenisini kazanmak isteyen bir şair halkın ihtiyaçlarından, çektiği sıkıntılardan bahsedemeyecektir. Sözün özüne bakacak olursak divan edebiyatında toplumsallık yoktur.
Yoktur dedik demesine ama Nef-i bunların dışındadır. Şiirlerinde dönemin devlet adamlarını zekice yerer. Bahsedeceğim hikâye yine Nef-i’nin başından geçen bir olay.
Vaktinde Tahir Efendi bir olaydan dolayı Nef-i’ye kelp (köpek) der. Bunu duyan Nef-i ise şu dizeleri yazar:
“Tahir Efendi bana kelp demiş,
İltifatı bu sözde zâhirdir,
Malikî mezhebim benim zira,
İtikadımca kelp tahirdir.”
Nef-i burada “Tahir Efendi bana köpek demiş. Belli ki bana iltifat etmiş. Benim mezhebime göre köpek temizdir.” diyor. “Tahir” kelimesinin anlamı “temiz” demektir. Fakat “kelp tahirdir” derken hem “köpek temizdir” demiş oluyor hem de “köpek Tahir Efendi’dir.”
Elif Derya Dolaşan
2020-08-25T20:08:48+03:00Ben de henüz bir lise öğrencisi olduğumdan olabilir bu ezberci bilgilerim. Doğru söylüyorsunuz, bu tavrı yıkmalıyız. Verdiğiniz bilgiler ve değerli yorumunuz için teşekkür ederim. Mutkaka dikkate alacağım. :)
Melika
2020-08-25T04:17:30+03:00Öncelikle emeğinize sağlık. Ama bir konuda size katılmıyorum. Divan edebiyatını, bize derslerde öğretildiği gibi "yüksek zümre edebiyatı" olarak kalıplaştırmayı doğru bulmuyorum. Divan edebiyatında fütüvvetname, pendname gibi alt türler de bulunur ve klasik edebiyatı oluşturan en önemli türler arasındadırlar. Bunlar toplumun düzenini sağlamak ve insan davranışlarına dair güzel öğütlerde bulunmak için kaleme alınan türlerdir. Yani kısacası topluma yönelik yazılar da kaleme alınıyordu fakat sadece padişahlara yazılan şiirler ön plana çıkarılarak "yüksek zümre edebiyatı" olarak anılıyor.
Elif Derya Dolaşan
2020-07-28T12:49:57+03:00Nef-i ile ilgili olayı aktarmak istemiştim ilk başta ama altı boş olmasın diye yukarıdaki bilgileri de ekleme kararı aldım. Esas amacım bu olayı anlatmak olduğu için daha yüzeysel geçmiştim. Bir dahaki yazılarımda daha dikkatli olacağım. Eleştiriniz için teşekkür ederim. :)