Bu ardı sıra dizilmiş

Adı bilinmez ağaçlar,

Sırrı fısıldarlar mı bana?


Avuçlarıma sığdıramadığım

Uzun bir sonsuzluk yolu,

Cennetten yansıyan renklerle

Islanıp mest olduğumuz yağmurlar...

Sanki dünya daha yaşanılası

Ve tüm bu acılar çekilir gibi.

Daldığım düş denizinden

Tutarsa rüzgar ellerimi

Yaşayacağım.


Bu ardı sıra dizilmiş

Tuğlalar arasında göremediğim

Özlemimdi ağaçlar.


Direnmek,

Direndim ben.

Modern gökdelenler arasında

Kapanmasın diye gökyüzüm

Ve ezmesin diye acılar ruhumu

Demir kapılara direndim.


Bu ardı sıra dizilmiş

Ağaçlar,

Yaşıyorlar henüz.


Kaybolmadı yıldızlar.

Belki birkaçı uzaklaştı bizim gibi.

Hem uzak, hem yakın

Hem gitmeyecek kadar korkak

Hem de yanmayacak kadar bilge.

Orada duruyorlar

Ama söndü işte.

O eski, o büyülü ışıklar...


Bu ardı sıra dizilmiş

Beton çöplüğü

Altında yatar ağaçlar.


Kırmızı, yeşil, sarı

Sıkıldım bu önümü kesen

Renk cümbüşlerinden.

Dudaklarımda az bilinen bir şarkı.

Yolum denize, toprağa, aydınlığa...

Yolum dünyaya.

Yaşayacağım.