Paganizm, Latince "paganus" sözcüğünden türemiş, dünya tarihindeki en eski doğa temelli dinleri kapsayan bir yaşayış biçimi ve inançlar bütünüdür. 

Paganizm ile ilgili akıl karıştıran noktalardan biri, onun bir din olup olmadığıdır. Paganizm, insan yaşamını doğanın ritmine uyumlamak ve doğayı kutsallaştırmak üzerine kadim bir öğreti olup Panteizm, Şamanizm veya Druidizm gibi dinlerin çıkış noktasıdır. 


Pagan inancına göre her varlıkta kutsallık bulunur çünkü bu varlıklar ve doğa arasında güçlü ve sonsuz bir bağ vardır. Bu inanç, Paganları, insanı kutsallık barındıran bir varlık olarak gördüklerinden kendi eylemlerini de kutsala uyumlandırma yoluna götürmüştür. Bu sebeple tüm eylemleri içerisinde doğayı ve doğada bulunan her varlığı yüceltme, muhafaza etme güdüsü bulundurur. Paganizmdeki bu kutsallık inancı tek tanrılı veya semavi dinlerde olduğu gibi bir kutsal olmaktan öte, evrenin oluşu ile bağıntılıdır ve Pagan sembolizminde "tanrıça"ya atfedilmiştir. Sembolik olarak bir tanrıçanın varlığının kabullenilmesi, Paganların, evrenin içinde kutsal yaşamın süregeldiği dünyayı döngü halinde, başka bir anlamla doğurgan olarak görmelerinden kaynaklanmaktadır.


Şamanizm'de görüleceği üzere Paganizm inancı içerisinde spiritüellik bulundurmasının yanı sıra, doğayı korumak ve doğanın en iyi şekilde sürdürülmesi adına yapılan pratikler, bu inancın tıp veya astronomi gibi bilimlerin doğuşunda etkili olduğunu kanıtlar niteliktedir.


Paganizm, Paleoitik Çağ'ın ortalarında Neanderthal insanının doğa ile kendi varlığı arasındaki bağı keşfetmesi ile başlamış, kökenlerinde insanlık tarihi kadar eski bir inançtır. Bu inancın etkileri Yunan mitolojisinden semavi dinlere kadar çoğu mitoloji ve dinde görülebilir. İlk kutlamaları İran mitolojisinde görülen ve daha sonra birçok dünya kültüründe kendine yer edinmiş olan Nevruz Bayramı'nın karşılığını Paganizm'de Ostara Bayramı olarak bulması ve İskandinav mitolojisinde dokuz diyarı birbirine bağladığına inanılan "yggdrasil" yani hayat ağacının Pagan sembolizminde "axis mundi" (yer ekseni) ile paralellik göstermesi, buna somut bir örnek oluşturabilir.


Paganizm tarihi paleoitik toplumlarda yaşanmış olan Paleo-Paganizm, Rönesans ve 19. yy arası olarak görülen Mezo-Paganizm ve 21.yy.'ın ikinci yarısında başlayıp devam etmekte olan Neo-Paganizm olarak kabaca üç bölüme ayrılabilir.

Peki günümüz modern dünyasında Paganizm yaşanabilir mi? Neo-Paganizm için yapılan tanımlar Paganizm üzerine akademik çalışma alanında tam anlamıyla kabul görmemiş olsa da kavramın en kapsamlı tanımı "...Avrupa, Kuzey Afrika ve Orta Doğu'nun, Yahudilik, Hristiyanlık ve İslamiyet öncesi inanç sistemlerinden etkilenmiş, dini, spiritüel ve doğaüstü güçlerle ilgili modern öğretiler bütünüdür." şeklinde yapılmaktadır. Modern Pagan hareketinin praktisyonerleri, birçok festival veya ritüelde bir araya gelerek inançlarını sürdürmeye devam etmektedir. Bu kutlama yahut festivallerin çoğu "wheel of the year" yani mevsimsel döngüler üzerine kuruludur. Fakat Pagan inancının pratikleri her zaman büyük toplulukları gerektirmez. Örneğin Vika (witchcraft) organize olmak zorunda olmayan, içerisinde herhangi bir lider barındırmayan ve dogmatik olmayan bir modern Pagan dinidir. Diğer yandan Paganizm inancının yasal olmadığı ülkelerin çoğunlukta olduğu verisine bakılarak çoğu Neo-Paganın inançlarını yaşamaktan uzak kaldığı düşünülebilir. Pagan dinleri hâlâ kendilerine praktisyonerler buluyor olmasına rağmen ilk ortaya çıktığı haliyle bir Paganizm inancının 21. yy.'da tam anlamıyla yaşanması mümkün değil gibi görünse de, Paganizmin savunduğu doğayı muhafaza etmek ve insan ile doğanın uyum içerisinde yaşaması gibi düşünceleri çağımıza uygulamanın birçok pozitif getirisi görülebilir.


Kaynakça;

Erhan Altunay, Paganizm 1: Kadim Bilgeliğe Giriş 

https://en.wikipedia.org/wiki/Modern_Paganism



Yazar: Ebrar Şeyma Kaymak