Biri doğdu. Sonra biri öldü.
İzbe sokaklarda yüz yıllık eserini yontan o adam
Çıplak ayaklarıyla, çamurlu asfaltta
Boğazına dikenler batarken
Her bir cümlesi üst üste yatarken
Elinde tek kalan, serçe parmaktan küçük bir kurşun kalem
Gözlerinin önünden akan sayfaları resmeden
Evet, işte o adam öldü
Biri öldü. Sonra biri doğdu.
Henüz bilmediği yerlere basamayan o bebek
Ve annesi, yorgun
Yalnızca bir kadın, yüreğinde korku
Attığı çığlıklar herkesi boğdu
Ama bir bulut... Yaşam bulutu.
Asitlerle yağdı o bulutun yağmuru
Herkes heyecanlanırken, kadın bir anda yaşlanırken
Kendini aynadan silmek isteyecekken
Onun ruhu, yeni bir insanda
Minyatür, ilkel çağlardan kalma
Evet, işte o bebek doğdu
-bu döngü, sonsuzdu-