Güneşi eksik olmayan günlerdi

Tozluydu toprak yollar

Kirliydi nasırlı eller

Lastikten ayakkabılarla adımlar

Yol boyu komşu gezmeleri

Oğlanlar bostan sular

Dize kadar sarı çizmeleri

Ceviz ağacı gölgesinde

Ağaların çay içmeleri


Aydınlıktı tüm yürekler

Umut gözlerden taşardı

Perdeler basma çiçekli

Eve misafirdi kayısı dalları

Çiçek kokulu akşamlarda

Yatardık toprak damlarda

Altımızda yünden döşek

Yorganımız yaldızlı gökyüzü


En güzel mevsimdi haziran

Dallarda mayhoş yaz elmaları

Serçeler dut yerken dalından

Yeşilden sarıya çalardı tarlaları

Eğlenmesini bilirlerdi her durumda

Oynardı çocuklar sokak oyunları

Suları içilmezdi bir tek yudumda

İçi cennet dışında kaya duvarları


Şimdi döndür zamanı

geriye çocuk!

Ne güzeldi yaşamak

yurdunda...