Dönersen,

Diliyle avunan bir halk,

Kendi sesini dinlemeye koyulur yine,

Yasaklardan ve karmaşadan uzak;

Erivan radyosunda.

Babamın yasaklardan aşırdığı kaset,

Annemin, büyülü-gerçekçi dilini çalar o vakit...

O dil ki,

Acelesi olmayan derelerde yıkanmış,

İnce dokulu kumaştır.

Genç kız saçıdır,

Hünerlice taranmış.

Eski zamanlardan,

Erkeklerden, kadınlardan

Dengbejlerden süzüle süzüle;

Sarma tütünle harmanlanmış,

Kurulmuş erivan radyosuna,

İçten içten çekilmiş, nefes nefes…


Dönersen,

Asma kilitler kırılır,

Kısık sesler rafa kalkar.

Kozmik odalar balyozlanır,

Resmi geçitler daha bir komik kaçar.

Anlamını aramaya koyulur,

Dağ, taş, ova ve bütün doğa...

Karıncanın ve kurbağanın ortak bir tanrısı olur.


Dönersen,

Masal kahramanları değişir!

Ellerinde kazma-kürek eve dönen cüceler,

Cücelerin de öpücüğü hayat verir.

Hem işleyen hem değiştiren,

Geliştiren ve dönüştüren.

Ortak emek benzer hayallerle günü tüketen,

Alnının terine güneş vurunca gün doğan,

Doğrayıp ekmeği beşe ona...

Ermenistan'dan Filistin'e kadar,

Kudüs'ten beyaz saraya dönüp dolaşan,

Bizim yasaklı ellerimiz, emeğimiz,

Bizim yasaklı dillerimiz gelişir, 

Erivan radyosunda türkümüz çalınır,

Dönersen!