Yağmur ıslak kaldırımları dövüyordu

Herkesin payına düşen bir acı vardı şu hayatta

Ve bu benim içimi eziyordu

Bir zaman bilmezdim acı denen şey neymiş

Kitabımda yalnızca mutluluktan oluşan sayfalar

Okumaya hevesli bir ben

Aşabileceğim seviyedeydi tüm zorluklar

Ama bir gün bir gün anladım

Mario olarak prensesi kurtaramayacağımı

Ben de prenses olup beklemeye karar verdim

Hiç gelmeyecek olan kurtarıcımı

Neşeli anılar döküldü ceplerimden

Bir daha da uğramadılar

Payıma düşen acıyı sırtlandım sonuna kadar

Kendimi kurtarmaya çalıştığım bir döngüye yuvarlandım

Her şey önce hızlı sonra yavaş

Bitmedi içimde sürüp giden savaş

Zaman da yalan söylüyor dünya da

Sonu gelmiyor hayat dediğin arsız bir telaş

Bir telefon hakkım olsa arayıverirdim Tanrı'yı

Sorardım Tanrım sana giden kestirme bir yol var mı

Çünkü yorgunluk göbek adım oldu artık

Dünyayı anlama kılavuzundan biri bana da yollar mı

Anlam veremiyorum artık

Ölen çocuklara, bitmek bilmeyen savaşlara

Her şeyi tüketmek zorunda oluşumuza

Asla gelmeyen mutlu yarınlara

Tanrım sence bu dünyada yaşamak kolay mı

Telefon hakkınız bitti diyor biri

Yaşam hakkım bir türlü bitmiyor iyi mi

İntiharlar da korkutuyor bünyemi

Beynim dünya çarkına sıkışıp kalmış bir çivi

Dönüyor durmadan çarklar

Umursamıyor arada kalanları

Hiç susmayan zihnim bile duruyor bir an

Diyor ölene kadar yaşamaya devam