Eline aldığında kalemi birkaç satır karalamayı bilirdi. Ama dikkat etmeliydi ve sevdiği bu eylemi bir işe dönüştürmeliydi.

Yıllardır çeşitli kitaplar okudum. Kimini çekilmez kimini dostumdan daha dost buldum. Herkesin bir hikayesi vardı. Yaşadığı hayat herkesin farklı farklıydı. Kafamızın içinde sesler, yankılanan baş ağrıları, bazen hülyalı gözyaşları, hayali görüntüler... Benim de kafamın içi böyledir. Zaten kendim tasvir ediyorum. Dediğim o ki bir hikayesi olmalı. Doldurulup bir kaleme satır satır defterlere kaydolmalı. Her insanın bir hikayesi vardır. Bir baş ağrısı. İçinde kalan bir sözü, yankılanıp duran... Bazı şeyler ancak yazmakla ifade edilir. Bazı dostluklar ise onları okumakla... Nice dostluğum var benim. Belki hiçbirinin haberi yok. Kimi öldü. Kimi başka hikayelerin peşinde. Okudum onları zamanın birinde. Ve dostluğumuz başladı böylece. Beni tanımazlar. Ben de sadece isimlerini bilirim.

Bu sebeple yazıyorum. Kendime vefalı dostlar arıyorum. İnsan yalnız kalınca ve dertlenince hiç değilse böyle dostlarının var olduğunu bilmeli. Yalnızlık çektiği kendi kalabalıkları arasında onların varlığıyla teselli bulmalı. Böyle diyorum, böyle hissediyorum çünkü. Dostlarım iyi ki varsınız diyorum.