doydum ben her şeye
bu hayatta doyulacak her şeye
doydum güzel kızlara
güneşi batırdığım sahillerde
saçları çocukluk bahçeleri
severken
sevilirken bile
eksik bir eli tutarken
birinin dilini yutarken
hiç tamamlanmamış
eksik bir sözü duyarken
hayat sadece hayal ediyorken güzel
sıcak bir duş alıyorum bedenim benim
ellerim benim aynalar benim
bir şey var annem orada bir şey var
yaşanmamış bir çocukluk
her şey her şeye biraz benzer
yaşadım ben her şeyi yaşadım
hiçbir şey yapmadan
severken
hep severken bile
birinin bırakıp gidişi
birinin bir gün çıkıp gelişi
vazgeçmeyi öğrenen insanın
kısa süren yıkılışı
geri gelmez asla
özlenen o çocukluk yalanları
eksik bir sözü duyarken
eksik bir içi dolduramayacaksın
hem ne diye birine takılıp kalmalı
birinden alamadığın
birine veremediğin
birinde bulamadığın
kimse de aramadığın
adı yalnızlık değil
yalnızlık sensin
yalnızlık
çocukluktan kırılmışların
doydum ben güzel kızlara
içlerinden geçen yalanlara
inanmam ama severim
severim ama söylemem
söylemem fakat isterim
artık kimsenin dizine yatamam
hiçbir saçın kokusunda
hiçbir güzelin kollarında
mutluluğu bulamam
eksik bir eli tutarken
bir gün daha da eksilecek bilirsin
benim diye sahiplenilen bir beden
bir başlanır bilemezsin
severken
hep sevilirken bile
vazgeçişin oku yaydan çıkabilir
hiçbiri benim değil
hepsi benimken
severken
sevilirken bile
nefret ederim onlardan
kalbimin bir köşesinde
doydum güzel kızlara
kızların getirdiği çakır yaşama
biraz oyalandım
biraz üzüldüm
şimdi yalnızım
yalnızlık benim adım