Bu sabah yine her zamanki gibi erken uyanmıştım güne. Ve yine kitaplarım elimde uyuyakalmışım. Onlar beni en iyi anlayan arkadaşlarım, geleceğimdeki tek umudum. Bunları düşünürken yataktan bir şey düştüğünü fark ediyorum. Yere düşen kitabımı aldıktan sonra dikkatimi çeken şey, dedemin duvardaki eski resmiydi. Yine gözlerimin dolmasına engel olamamıştım. Her sabah aynı yerde ve aynı fotoğrafın karşısında buluverirdim kendimi, bu sabahta olduğu gibi.

Güzel şeyleri düşündüm sonra. Hayallerim aklıma geldi ve yüzümde anlık bir tebessüm belirdi. Dedem gibi öğretmen olmak istiyordum büyüyünce. Çocukları çok seviyordum. Belki onlara hikayeler okurdum, alfabeyi öğretirdim. Küçük parmaklarıyla kalem tuttuklarını ve yazı yazdıklarını görmek istiyordum. Onların ''öğretmenim'' diyen tatlı seslerini duymak istiyordum.

Dedem sabırlı olmamı, çok çalışmamı öğütlerdi hep. Sonunda hedefime ulaşacağımı umut ediyordum, inanıyordum. Onun bende olan tek fotoğrafı, karşımda asılı duran çerçevedekiydi. Mesleğimi yapmaya başlayınca ilk işim fotoğrafı yeniletmekti. Dedem öldükten sonra kimsem olmadığı için kızlar yurduna gönderilmiştim. Yalnız değildim, zamanla burası benim evim olmuştu.

Burada aynı zamanda birçok arkadaş edinmiş, farklı derslerden birçok öğretmenim olmuştu. Farklılıklar bize annemiz, babamız gibi ilgi ve alaka göstermelerine engel değildi. Onlar bize sadece ders anlatmıyorlardı. Zamanla anlıyordum ki onlar bize hayatı ve hayatta yaşayacağımız zorlukları anlatıyorlardı. Tıpkı bir anne bir baba gibi.

Bugün yine ders işlemiştik. Yeni bilgiler edinmiş, hayata dair yeni bir şeyler öğrenmiştik. Her zaman olduğu gibi öğretmenlerimiz yanımızdaydı. Burada onlara emanettik ve onlara güveniyorduk. Akşam yatağımda ay ışığına karşı ders çalışırken kalemi bir an için bıraktım ve şöyle bir düşünmeye başladım. Gökyüzüne baktım, sanıyorum ki dedem beni görüyordu. Annem ve babam da... Bir çift gözden yaş düşmüştü defterime.

Ben bir tek geceleri yalnız kalıyordum. Yuvam burasıydı evet. Fakat gündüzleri kalabalık bir ortamın arasında annem ve babam yerine koyduğum öğretmenlerim, arkadaşlarım yanımdaydı. Bu yüzden kendimi güçlü hissediyordum. Geceleri de kitaplarım sayesinde yalnız değildim. Gökyüzündeki aya son kez tebessümle baktım. Umutlarımla birlikte yatağıma yattım ve uyudum.


İşte o günler böyle aklıma geliyor. Bugün yine aynı ortamdayım. Fakat bu sefer öğretmen benim. Hayalimdeki öğrenciler, sıralarında büyük bir sevinçle oturuyorlar. Çantamdan bir resim çıkardım. Verdiğim sözü tutmuş ve ilk paramla dedemin çerçevesini yaptırmıştım.

Hissediyorum; annem, babam ve dedem benimle gurur duyuyorlar.