Ben, her an bir sorun çıkarmak istemedim. Sadece sana nasıl hissettiğimi söylemeye çalışıyordum. Kendi kendime bile bu sorunun cevabını vermek zor geliyor çünkü karmakarışığım. Ama soranlara "iyiyim" diyorum. Doğruyu aramaktan bunaldım artık. Varsa öyle bir doğru, bilmiyorum; bulamadım. Ben sadece iyi hissetmek istiyorum, bu arada kalmışlıktan kurtulmak istiyorum. O yüzden kaçıyorum sorulardan, vereceğim cevaplardan korkuyorum. Artık bazı şeyleri idare edecek halim yok. Çoğu konuda "haklı" olmak da istemiyorum. Nasıl olacaksa öyle olsun, kim neyi hak ediyorsa öyle olsun. Bazı şeyler yordu beni. Zamanında elimden geleni yapmama rağmen değmemişse, kıymet bilmemişse bazı insanlar, bundan sonrası için de gerek yok zorlamaya. Artık bir şeyler elimden değil, içimden gelmiyor.Çocukluğumda yaşadığım travma beni daha güçlü yapmadı. İnsanları memnun eden biri yaptı. İnsanlardan vazgeçmemi imkansız hale getirdi. Beni yorucu bir şekilde empatik yaptı. Ben sebep olmasam bile başkalarının sorumluluğunu alma dürtüsünü içimde yaşattı. Sadece aşırı uçlarda hissetmemi sağladı. Aniden olmadı, birikti. Yavaş yavaş doldu ve sonunda taştı. Bugün attığım birkaç adım yormadı beni, ama dün yürüdüğüm kilometrelerce yol nefesimi kesti. Doldum, taşıyorum artık. Ve siz sadece bugün taştığımı görebiliyorsunuz.İçim soğudu. Ne oldu tam olarak bilmiyorum ama bu hissi başka türlü anlatamıyorum. Sadece içim soğudu. Yani, içim eksildi gibi oldu. Kendime dair umudum bir tık daha azaldı. Neden derseniz, ben de bilmiyorum. Üzüldüm, belli etmedim ama çok üzüldüm.Tek derdin anlaşılmakken karşı tarafın haklılık mücadelesi verdiğini fark ettiğin o an. Bir yıldır neredeyse hayatımın en kötü yılını yaşıyorum. Ve gerçekten mutlu görünmekten, bir şeyleri taşıyor olabilmekten çok yoruldum. Hak etmeyeceğiniz şeyler yaşıyorsunuz, insanlar sizi kırıyor. Kırdıkça üzerine daha da çok kırıyorlar. Çünkü sizin her şeye katlanabileceğinizi ve dayanabileceğinizi düşünüyorlar. Çok acı.