Zaman gece yarısı üçü geçmişti. Balkona çıktı. Son sigarasını da paketten çıkarıp yaktı. Aklında binbir düşünce, bedeninde tonlarca ağırlıkta yorgunluk vardı. Kelimeleri kaybediyordu. Uzun cümleler ve uzun hayatlar. Tanrı, bazı insanları sadece karanlıklar için yaratmıştı. Karanlık onların dünyası, cennetiydi. Gündüzleri bu tür insanları pek fazla fark etmezdi kimseler.

Geceleri ise betondan nesneler, gökyüzü ve bulutlar fark ederdi sadece. Sigarası hemen hemen bitmek üzereydi. Şarkı da son tınılarına gelmişti zaten. Kafasının içindeki her şeyi sigarasıyla birlikte söndürüp yatağına doğru yol aldı. Uyumak onun için yeniden doğmaktı. Derin bir uyku... Belki de bir sonraki güne bir daha uyanamayacağı çok derinlerde bir uyku...