Ne gelir bunca ihanetin yanında
bir kum tanesi kadar kalan ellerimden
Cesaretim kuru bir dal gibi kırılmış
ümidim bitmişken
Koparılıyorken toprağımdan köklerim
gözlerimden yaş eksik olmuyorsa
Bu kadar bitkin, yorgun ve sıkkınken ruhum
Nöbetlerle bölünüyorken uykum
Titremekteyim öfkemden
Hırsım top top olmuş şakaklarımda
Acizliğime yanar halde bilincim
Düşünüyorum
Sadece düşünüyorum
Nasıl güvenmiş olabilir bir insan bana
ana sütünden, kandan, gözyaşından yarattığı bir memleketi
Nasıl emanet edebilir bu kadar güçsüz
ve bir o kadar çelimsiz
ümitsiz bir insana
Ayağa kalkmam ne zaman?
Ne zaman çağlayacak bu dingin ırmak?
Korktuğum yok
Ve ihanet de etmiyorum emanetime
Öğüt aldım ümitsiz durumlar yoktur
sadece ben ümitsizim
Utanıyorum
Sadece utanıyorum
Güneşler doğurtan ellerimin
kum tanesi kadar kalmasından
Köşeye sıkıştığım her gecenin sabahında
yine aynı acziyet çarpıyor suratıma
Ve tekrar gece olana kadar utanç
Göğe bakmaya
denize bakmaya dayanmaz gözlerim
dolar da akar yanaklarımdan
Hangi yüzle bir memleket türküsü söylerim
inlemez mi şu dağlar
"Hani nerede sevgin?"
Çekilmez mi damarlarımdaki asil kan
Okunmaz mı şerefime bir sela
Yakacağım kendimi
Ölmek için değil
Ölüme inat
Rana Sezgin
2022-01-13T18:17:26+03:00"Öğüt aldım ümitsiz durumlar yoktur
sadece ben ümitsizim"
Güzel bir şiirdi. Kaleminize sağlık. 🌾
Su Akın
2022-01-13T15:41:50+03:00son satırlar Nazım'ın dizelerini hatırlattı. tebrik ederim, güzel bir şiir kaleme almışsınız :)