yeni bir aşkın tohumu,
eskiden yaşadığımız o mutlu anları
defaatle suluyor.
kızmıyor ve küsmüyorum.
bir ağaca bakmak için,
derin bir nefes almak için,
bir şeyi en azından sevmeye devam etmek için
duruyorum.
hüzün sarsın beni neye yarar,
toprağa dökülsün ellerim,
bir kapı belirsin önümde,
açan da kapayan da sen ol.
yani varsın her şey yine bu keşmekeşde
dönüp sana bağlansın.
ben artık kendimi,
günde beş kez
çengel iğneyle duvara asıyorum.
kimse fark etmesin diye,
duvarları taklit ediyorum.
yani ben artık bir aşık değilim,
bir evlat, kız kardeş değilim.
yalnızca duvarım,
renginden pek memnun olmayan,
ama şikayet etmeye de hali olmayan bir duvar.
herkesi dikkatle dinleyen,
ama konuşmaya hiç yeltenmeyen bir duvar.
seni hala seven
ama heybene doldurduklarından korkakça kaçan bir duvar.
şimdi seninle biz,
ne yeni bir aşkın tohumu
ne eski anıların istikrarıyız.
bir hiç ve her şey değiliz.
ben bir duvarım.
ve sen o duvara
yılmadan bir şeyler anlatan,
bazen karşısında ağlayan,
cevap almadığında pencerelere dönen
sade bir kimliksin.
yaradılışından gelen hafif bir gülümsemen var
ve sana destek olan sol ayağın.
bense duvarım,
kimliğim sensin.
Kenan Birkan
2022-12-07T06:50:26+03:00bense duvarım,
kimliğim sensin.