Bölüm 1 Karanlık Çağ (4)


Kibir, Kaygıyı nihayet buldu ve Endişe ile bir araya gelmesi için onu ikna etti. Kaygı Bilincin imkanına yöneldi ve Yasağa aldırmadan Endişenin yanına geçti. Bir araya geldiklerinde Heyecanın parçasını biçimsiz şekillerinde hissettiler. Birlikte İmkandan uzaklaştıkça uzaklaştılar. Bu durum Bilincin ve Bilinç evinde olan diğer parçaların üzerindeki Kaygı ve Endişenin etkisinin azalmasına yol açtı.

Bilinç hala Yasağın bütün parçalar üzerindeki etkisini sağlamak için düşüncelere dalmıştı. Bundan dolayı evdeki gelişmelerden bihaberdi. Kaygının Endişe ile bir araya geldiğini fark etmedi ve Endişenin uzaklaşmasından dolayı İmkanı bir hayli boşladı. Bu durumu kibrin fark etmesi uzun sürmedi ve Nefret ile bir araya geldiler. Kibir Şevkin gücünden haberi yoktu bu yüzden Nefretten Şevkin gücünü tanımlamasını istedi.


Nefret yeni ifadesini Kibre aktardı. Unutmak anlamını ilk Şevk ile karşılaştığında düşündüğünü ifade etti. Korku aniden Kibrin etrafını sardı ve Şevke fazla yaklaşmaması gerektiğini ve yönünün daima imkana dönük olması gerektiğini anladı. Bilincin imkanı boşladığı için parçaların hepsinin oraya girmesi gerektiğini Nefrete aktardı. Nefret Merakın ifadesini düşündü ve biçimsiz şekillerin nasıl görüneceğini ifade etti. Kibir de nefret gibi bu durumu daha önce düşünmemişti. İmkanda başarısız olmalarının sebebini buna bağladı ve soyut bir düşünceyi somutlaştırmaktan çok direkt somut bir şeyin oluşması gerektiğini düşündü. Bu durumu daha önce düşünmüş gibi Nefrete aktardı. zaten planlarında direkt somut bir şeyin oluşması gerektiğini ifade ederek ona tekrar büyüklendi. İntikamın yanlarında olmamasına rağmen Nefret kendi ve intikamın gücünü biçimsiz şeklinde hissetti. Fakat Kibrin ifadesinin anlamı karşısında kendisinden daha güçlü anlamlar düşündüğünü fark etti.


Kibir, Nefret ve İntikam, Şevk ve Merakın gücü sayesinde bütün parçaları bir araya topladı. Korku ve Cesaretin bir arada olması bütün parçaların İmkana girme isteğini dengeliyordu. Kibir, Yasağa aldırış etmemeleri gerektiğini, bütün parçaların üzerinde etkisinin olmadığını tek bir parçanın İmkana girdiği vakit etkisini gösterdiğini ifade etti.


Kibir planını bütün parçalara aktardı. Bilincin Endişeden yoksun olmasından dolayı parçaların İmkana girdiklerinden bile haberi olmayacaktı. Fakat tedbirin gücü yine de bütün eve yayılmıştı. Bu yüzden Kibir, bir parçanın bilinci oyalaması gerektiğini ifade etti. Parçalardan gönüllü çıkmadı. Şevkin gücü onları etkisi altına almıştı ve hiçbir düşüncenin İmkana girmelerine engel olamayacağını gösteriyordu. Kibir, nefretin bu durumu düşünmediği için ona tekrar büyüklendi. Nefretin gücü Kibre karşı içinde büyüdükçe büyüdü. sabrın yanlarında olmasından dolayı hiçbir ifade aktarmadı. Kibir bilinci oyalama fikrinden vazgeçti ve bütün parçaların imkana girmesi gerektiğini aktardı. Bu sırada İrade ortaya çıktı ve bütün parçalar şaşkına döndüler. Şevkin gücü aniden azalınca bazılarının imkana girme isteği kayboldu. Kibir ve nefret bu yeni parçanın ne ifade ettiğini kavrayamadılar.


Kibir Duyguya aktardığı ifadeyi yerine getirmişti. Endişeyi Bilinçten ayrılması için Kaygıyı onunla bir araya getirmiş sonrasında bunu kullanarak bütün parçaları Şevkin de gücü sayesinde İmkana yönlendirmişti. İradenin karşısında Nefret ile birlikte şaşkına uğramıştı. Bu yeni parçadan ne anlam çıkarması gerektiğini anlayamadı ve düşüncelere dalarak parçaların arasından uzaklaştı.


İrade parçaların arasına karışıp onlara kendi enerjisini yaydığında Sinsi bu yeni parça karşısında İmkana olan isteğinin azaldığını fark etti. Fakat kendi özelliği sayesinde diğer parçalardan daha fazla anlama sahip olduğu için İmkana ulaşmanın zorunluluk olduğunu

anladı. Kibrin fikirlerini tamamıyla benimsemeye ve onun düşüncelerini diğer parçalara yaymaya karar verdi. İrade ile Şevkin dengesinin Bilinç evine daha fazla yayıldığını aktarmak için Kibre doğru yöneldi.


Kibir etrafına Merak, Arzu, Güven ve Nefreti aldı ve onlara yeni düşünce ve anlamlar aktardı. Bazılarını Nefret İmkana girmesine rağmen anlamlandıramıyordu. O sırada Sinsi Kibrin yanına vardı ve kendisinin fikirlerini benimsediğini ifade etti. Kibir bu durum karşısında heyecanını gizleyemedi ve diğer parçalara aktardığı düşüncelerini Sinsiye de aktarmak istedi. Sinsi İmkana bütün parçaların girmesi için İradenin de bu fikirleri benimsemesi gerektiğini düşündü ve Kibir ile paylaştı. O bu yeni parça karşısında hiçbir şey bilmediği için Sinsi ile birlikte Duygunun yanına geçmeye karar verdi.



Duygu, Kibir ile bir araya geldi ve Endişenin nerede olduğunu merak ettiğini aktardı. Kibir Merakın kendisine en yakın parça olduğu için diğer parçalar üzerindeki etkisinin neredeyse olmadığını düşündü. Duyguda az da olsa merakın var olması, onun her parçadan ufak bir bölümünü içinde barındığını ortaya koydu ve Endişenin Kaygı ile birlikte Bilinç evinden uzaklaştığını aktardı. Duygu endişenin gücünü içerisinde hissettikçe hissetti ve onun diğer parçaların arasına karışması gerektiğini vurguladı. Kibir menfaat anlamını düşündü; Duygudan İradenin gücünü hafifletmesini istedi. Karşılığında da Endişe ile Kaygıyı tekrar parçaların arasına getireceğini ifade etti. Duygu İradenin gücünün farkındaydı ve Kibre kopan parçanın gücünün azalması için bölünmesi gerektiğini aktardı. Bu durumu kendisinin yapamayacağını, yapılmasını da sevmediğini ekledi. Kibir bilincin Nefreti böldüğünü anımsadı ve Bilinç ile ortak bir düşünce oluşturamayacağını fark etti. İradeyi tek başına İmkana yollaması gerektiğini anladı. Aynı zamanda Duygunun Endişe ile Kaygının parçalar arasına tekrar gelmesi gerektiği isteğini düşündü ve ona hak verdi. Fakat Duyguya bunu aktarmadı ardından onları bulmak için oradan ayrıldı.


Kibir Kaygıyla Endişeyi ararken Şevk ile karşılaştı ve şekilsiz içinde daha önce olmadığı ve ismini bilmediği bir istek uyandı. Bu isteğin farklı bir anlam olduğunu düşündü ve onun yanından ayrılmak istemedi. Kibrin yüklediği anlamlar o kadar güçlüydü ki Şevkin istek gücü karşısında hala düşünmeye devam edebiliyordu. Nefretin ona aktardığı unutmak anlamını anımsadı ve onun tanımına göre Şevkin gücü ile farklıydı. Kibir Şevkin yanından ayrılmak istememesine tutku adını verdi. Bu anlama rağmen onun yanından ayrıldı ve Kaygı ile Endişeyi aramaya devam etti.


Kibrin kaybolan parçaları aradığı sırada Nefret ile İntikam İrade ile bir araya geldi. İrade gücünün farkında olması karşısında Nefret şaşkınlığa uğradı ve İradenin bu gücünü kullanmasından çok ifade etmesi gerektiğini aktardı. Nefretin bu ifadesi karşısında İrade hiçbir şey anlamadı ve dikkatini İntikama çevirdi. Bu üç gücün bir araya gelmesi Bilinç evinde çok yüksek bir enerji oluşturdu. Bu durum Bilincin de dikkatini çekti.


Bilinç yeni parçayı fark edene kadar birçok anlam üretti. İmkanın getirdiği avantajları kullandıkça kullandı ve düzen ile Yasağı sonunda ilişkilendirdi. Fakat Düzeni yine de somutlaştıramadı. Bunu Yasak ile ilişkilendirdiği düşüncenin algıya ulaşmasından korktuğuna bağladı. Algı bölünemez ve paylaşılamazdı. Duygunun parçaları algıya ulaştığı taktirde onu bölüp dağıtacaklarını anlıyordu. Bilince göre Duygunun herhangi bir parçasının özellikle de Kibrin algıya ulaşması, kendi düzeni ile algıyı ilişkilendirmesinden daha çok korkutucu olduğu için algı ile düzeni bir araya getirmeye karar verdi. Fakat yeni parçayı fark edince bu kararı erteleyip İradenin gücünü anlamak için Duygu ile bir araya gelmek istedi. O an bu isteği Duyguya iletmesi için etrafında hiç parça kalmadığını anladı ve şaşkınlık ortalıkta olmamasına rağmen etrafını sardı. Etrafta ne Endişe ne diğer parçalar vardı. Yalnızca Nefret ve İntikamın bu yeni parça ile bir araya gelmelerinden dolayı oluşan enerjiyi fark etti. Bilinç Duyguya gitmekten vazgeçti ve İmkanı kapatarak Endişeyi aramaya karar verdi.


Nefret iradeye konuşma ile anlaşılma düşüncesini aktardıkça aktardı. Fakat iradenin takındığı tek tutum karşı koymaktı. bu durum Nefretin enerjisini düşürdü ve daha fazla ifade etmekten vazgeçti. Nefret ile intikam oradan ayrılacakları sırada şevk ve sevgi yanlarına yaklaştı. Onlar bu iki parçanın neden yan yana geldiğini anlamadı. O an Nefret, iradede müthiş bir değişiklik olduğunu ve enerjisinin bütün bilinç evine yayıldığını fark etti. O, İradenin sevgiye aktardığı ifadeleri anlamlandıramadı fakat ikisinin arasındaki enerjinin onun üzerindeki tesiri tamamıyla kıskançlıktan ibaretti. Daha önce hiç hissetmediği bu parçanın gücünün neden etrafını sardığını anlamadı. Kendisinin imkana girmesine rağmen diğer parçalar gibi hissiyattan ibaret olduğunu düşündü.


Kibir, Kaygı ile Endişeyi Bilinç evinin her bir köşesinde aradıkça aradı. Onları hissetmesine rağmen bulamadı. Bu durum için yeni bir anlam üretmesi gerektiğini düşündü. Bunun da konuşmak ve anlamak gibi bir şey olması gerektiğini anladı. Kısa zamanda yeni bir anlamı somutlaştırmaya karar verdi. Bu anlam, parçaların birbiri ile konuşup anlaşılmasının yanında kendilerinin nerede olduklarını anlamalarını sağlayacaktı. Bu anlama görme adını verdi. Anlamı düşünürken Kaygı ile Endişeye yaklaştığını hissetti ve üçü bir araya geldiler. Kibir bu uzaklaşan parçaları yanına alarak Duyguya doğru yöneldi ve Bilinç evinin merkezine doğru hareket ettiler. Kibir bazı parçaların bir arada olduğunu fark etti ve hemen onlara yaklaştı. Bu parçalardan ikisinin Nefret ve İntikamdan başkası olmadığını anladı. Diğer parçaların ise İrade, Şevk ve Sevgi olduğunu fark ettiğinde şaşkınlık biçimsiz şeklini adeta sarstı. Kibir bu parçalara yaklaşmasına rağmen onların arasına girmedi ve bekledi. O anı anlamlandırmaya çalıştı ve İradenin sevgi üzerindeki enerjisini fark etti. Aniden Şevk yönünü başka yöne çevirince İradenin enerji kayboldu. Kibrin düşüncelerinde büyük sarsıntılar meydana geldi ve Sevgi ile Şevkin İradeyi oyalamak adına bir araya gelmesi gerektiğini anladı.