sana, buraya bir şiir bırakıyorum, rahatsız olman için yazdığım

bir şiir.


bu mekanda, dünyada mutlu olmayı dilemek tanrı'dan, gülünçtür

dünya denen mekan benim aklımdan da bozuktur


yoksa ne diye yazılmış olsun adım, en kötü yazgının altına


yaşadığım günlerin üstüne çıkıp çiğnedim, okudukların, yaşadığım günlerden çıkan su


sevmeyi ölmeye yeğlerim demiştin, her şeyden güzeldir sevmek demiştin

sana desem ki haklısın bu sefer

peki ama benim arzuladığım tek şey, ölümse eğer?


*yaşantım ne bir filme ne de bir kitaba konu olabilirdi. böyle giderse ancak herhangi bir gazetede üçüncü sayfa haberine konuk olurdum. yalnızca ilk gün okunur daha sonra mangalı yakmak için tutuşturulur ya da kahvaltı yapılması için üzerimde, bir masaya serilir, kahvaltı bitince de çöpe fırlatılmak üzere buruşturulurdum.*


-yazmakta olduğum romandan-