Türk şiirine erotik ve gizemli bir soluk getiren Tomris Uyar – Cemal Süreya çifti, Ankara’daki Sanatseverler Derneği Lokali’nde tesadüfen aynı masada rakı içerken tanışırlar. Tanıştıklarında Tomris, Cemal Süreya’nın arkadaşı Ülkü Tamer’le; Cemal Süreya ise oğlu Memo Emrah’ın annesi Seniha Hanım’la evlidir. İkili ilk defa karşılıklı sohbet ettiklerinde Cemal Süreya Tomris’e “arkadaşıyla evli taze ve genç bir edebiyatçı kız” gözüyle bakar ve özel bir ilgi göstermez. Ancak bu durum Tomris’i birazcık bozar çünkü Tomris ilk gördüğü andan beri Cemal Süreya ile yaşayacakları derin bir ilişki olduğuna inanır. Cemal Süreya’nın keşfetmeye değer bir insan olduğuna inanan Tomris, bundan sonraki buluşmalarında, kendini ünlü şaire daha yakın davranmaktan alıkoyamaz. Gel zaman git zaman çiftin arasındaki o sessiz anlaşma, yerini tutkulu bir aşka bırakır ve ikisi de eşlerinden boşanarak Ankara’da birlikte yaşamaya başlarlar. Çiftin Ankara’da birlikte yaşamaya başlaması ile Cemal Süreya’nın antolojisinin en tutkulu ve en erotik şiirlerine imza atması aynı döneme denk gelir (Merak edenler için 1963-1966 arası yazılan müthiş şiirlere göz atabilirsiniz). Cemal Süreya, üç yıllık ilişkileri boyunca kadınına, tüm hayatını ona endeksleyecek kadar aşıktır. Hatta Cemal Süreya’nın Tomris’e düşkünlüğü herkesin bildiği şu anekdot ile anlatılır:

“Her akşam işten çıkıp şıp diye eve damlıyordu Cemal Süreya. Bir gün Tomris Uyar, ‘biraz gez dolaş, arkadaşlarınla falan buluş’ dedi. Ertesi gün geç geldi Cemal Süreya, daha ertesi gün de, hep geç geldi. Bu akşamlardan birinde, örtü silkelemek için pencereyi açan Tomris, apartmanın girişinde oturan Cemal’i gördü ve gerçek ortaya çıktı. Her akşam iş çıkışı eve geliyor ama aşağıda oturup ‘gecikiyordu’ Cemal Süreya. Tomris Uyar tarafından durumun adı derhal kondu: Şahsiyet Rötarı.” Ama bu aşk Cemal Süreya’da çok büyük ve derin olsa da, şairin zihninde hep “Tomris’e asla tamamen sahip olamayacağı” fikri dolaşıp durur. İşte bu karmaşık duygular sonucu Cemal Süreya çok sevdiği Tomris Uyar’dan ayrılır. Bu ayrılıktan sonra Tomris’le geçirdiği üç yıla dair hiçbir şey yazıp konuşmayacağına dair söz veren Cemal Süreya bu sözünü sonuna dek tutar ve bu aşkın günümüze dek uzanan gizemi de işte böylece var olur. Cemal Süreya’nın Tomris Uyar’a olan aşkını tek bir cümleyle özetlemek gerekirse de “Daha nen olayım isterdin / Onursuzunum senin!” dizeleri yeterli olur.