21. yüzyılın ortasında maalesef kadına şiddeti konuşuyoruz.

21. yüzyılın ortasında maalesef kadın cinayetlerini konuşuyoruz.

21. yüzyılın ortasında maalesef hayvanlara yapılan eziyetlerden, katledilişlerinden konuşuyoruz.

21. yüzyılın ortasında!

21. yüzyılın.

Yirmi bir!

Maalesef.

Bugün, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü!

İnsanlar, birilerinden önce kendine bakmalıdır ki, belki bir şeylerin farkına olabildiğince erken varabilsinler. Misal eğitim.

Eğitim sadece demek değildir ki benim kızım/oğlum en güzel okullarda, en pahalı, en özel liselerde, üniversitelerde eğitim görsün. Eğitimin en önemlisi ailenin çocuğuna verdiği eğitimdir. Çocuk tabii ki de okula gidip ilim irfan öğrenecek, bu zaten olması gereken... Ancak eğitimde en önemli faktör çocuğun ebeveynleridir.

Dünya Kadınlar Günü'nden bir gün önce ülkenin farklı yerlerinden haberler geliyor, birisi cinayet, birisi şiddet.

Dünya Kadınlar Günü'nden bir gün önce bir platforma video yükleniyor, videoda sorulan soru:

''Daha önce hiç tacize uğradınız mı?'' ve erkeklere soruluyor. Birisi çıkıp lakayt lakayt, pişkin pişkin ''uğramadım ama uğrattım'' diyor, üstüne bir de utanmadan, arlanmadan gülüyor. Bu konunun başlığı, bu yüzden eğitim.

Aynı muhabir, başka birisine soruyor ''bizim kadınlarımız da çok çıplak geziyor, erkeklerimiz de biliyorsun işte'' diye cevap veriyor. Bu konunun başlığı, bu yüzden eğitim.

Hiçbir zaman susmuyoruz; bağırıyoruz, çağırıyoruz, haykırıyoruz, isyan ediyoruz. Edeceğiz de. Hayatı; vücudunun sadece bir uzvuyla "görenlere" bir şekilde sesimizi çıkartmak zorundayız, maalesef zorundayız. Evet, maalesef.

''Ne yapalım, öyle giyinmeseymiş o zaman'' diyenlere, sesimizi çıkartmak zorundayız.

''O saatte dışarıda ne işi varmış?'' diyenlere, sesimizi çıkartmak zorundayız.

''Erkek benim oğlum, yapar tabii'' diyenlere, sesimizi çıkartmak zorundayız.

Öyle ya da böyle, sesimizi çıkartmak zorundayız, maalesef.

21. yüzyılın ortasında, maalesef.

Zorundayız.